Mithat Kocadağ mahkemede tabir değiştirdi

Boşanma basamağındaki eşi Mine Kocadağ’ı (26) öldürdüğünü katıldığı canlı yayında itiraf eden, tekrar yayın sırasında cesedin yerini Olay Yeri İnceleme ünitesi uzmanlarına tanım eden Mithat Kocadağ’ın (31) yargılamasına başlandı.

Türkiye’de günlerce gündemden düşmeyen cinayetin birinci celsesi bugün Denizli 1. Ağir Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık Mithat Kocadağ duruşma salonuna gelmedi, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandı.

Genç bayanın annesi Ayşe Koç, babası Mustafa Koç, katil zanlısının annesi Ümmü Kocadağ ile babası İbrahim Kocadağ duruşma salonunda hazır bulundu. Birinci celsede ortalarında genç bayanla münasebeti olduğu ileri sürülen H.K. da dahil olmak üzere 6 şahit ile sanık dinlendi. Sanık Mithat Kocadağ’ın tabiri yaklaşık 2 saat 40 dakika sürdü. Mahkeme heyeti; sanığın soruşturma sırasında verdiği söz ile mahkeme salonunda anlattıkları ortasındaki çelişkiler nedeniyle sık sık sorular yöneltti.

“NASIL OLDU, BEN DE BİLMİYORUM”

Sanık Kocadağ olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı:

* “Nasıl oldu ben de bilmiyorum. Eşimle mutfakta kahve içip, çikolata ve çubuk kraker yiyorduk. H.K. ile daha keyifli olduğunu söyledi. Ortamızda tartışma çıktı. ‘Sen ne biçim erkeksin’ dedi. ‘Sus artık’ diyerek ağzını kapattım. Daha sonra çocuğumun yattığı odaya gidip yattım. Öksürük seslerini duydum. Uyandığımda hareketsiz yattığını gördüm. Çocuğum görecek ve korkacak kaygısıyla bazaya sakladım. Öldürme kastım olmadı. Olayı tasarlamadım. Daha sonra cesedini çalıştığım otelin yakınlarına bıraktım. Üzerini örtmedim fakat yırtıcı hayvanlar ziyan vermesin diye branda ile örttüm.”

“TELEFONDAKİ ARAMALAR SORULDU”

Mahkeme heyeti; sanık Kocadağ’ın telefon kayıtlarında ortaya çıkan ‘En tesirli fare öldüren ilaç’, ‘En kuvvetli zehir hangisidir?’, ‘İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız?’, ‘Zorla ilgide çocuk olur mu?’ başlıklı aramaları sordu. Bu aramaların bir kısmını hatırlamadığını söyleyen sanık zehir konusundaki arama için, “Köy yeri daima bit pire oluyor. Çocuğa bulaşmasın diye ilaçlamak istedim o nedenle arama yaptım” yanıtı verdi.

Hamilelik konusundaki aramayı, eşinin H.A. ile bağlantısı olduğunu öğrendiğini bu nedenle yaptığını belirtirken ‘İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız?’ başlıklı arama için; “Eşim ‘H.K. seni döver’ demişti. Aramayı bu nedenle yaptım” tabirlerini kullandı. Telefonundaki başka aramaları eşinin yaptığını savunan sanık; “Eşim benim telefonumu benden daha çok kullanıyordu. O aramaları hatırlamıyorum. Eşim yapmış olabilir” dedi.

Mahkeme heyeti telefon kayıtlarındaki kimi WhatsApp yazışmalarını da sordu. Sanık Kocadağ bu yazışmaların bir kısmını kendisinin yazdığını kabul ederken bir kısmından haberi olmadığını belirtti. Mahkeme heyeti ise yazışmalar ortasında çok kısa müddet olduğunu, beyanında çelişki olduğunu hatırlattı. Bunun üzerine sanık; “Eşimle yan yanaydık. O yazmış olabilir” dedi.

Yargılama boyunca heyet sanığın daha evvel verdiği iki söz ile mahkemedeki kelamları ortasındaki çelişkileri sanığa hatırlattı.

İLK CELSE 6 SAAT SÜRDÜ

Tanıklardan H.K., Mine Kocadağ ile bağını kabul etti. Bir diğer şahit ise H.K.’nın da genç bayana şiddet uyguladığını söyledi. ‘Eşe karşı taammüden öldürme’ kabahatinden, hiçbir tahrik indirimi uygulanmaksızın hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istenen yargılamanın birinci celsesi yaklaşık 6 saat sürdü. Mahkeme 5 şahidin daha dinlenmesi için sanığın tutukluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki celse 1 Aralık günü görülecek.

BARO: ALIŞIK OLDUĞUMUZ SAVUNMA

Duruşmayı Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı Avukatı Enes Çotak müdahil, Denizli Barosu Bayan Hakları Komitesi Lideri Merve Ögüt ile Kurul Üyesi İrem Erdoğan ise duruşmayı gözlemci sıfatıyla takip etti. Ögüt şu açıklamayı yaptı:

* “Sanık mahkeme huzurundaki beyanlarında,  soruşturma evresinde maktülü boğarak öldürdüğü tarafındaki ikrarını değiştirmiş; maktülün kraker yerken öksürdüğünü, kendisinin müşterek çocuğunun yanında yattığını, sabaha karşı maktülün ölmüş olduğunu gördüğünü ve panikle müktülün vücudunu sakladığını, gömmediğini beyan etmiştir. Mine Kocadağ boşanma etabında olduğu erkek tarafından vahşice hayattan koparıldı.

* Evrakta maktülün, olaydan yaklaşık iki ay evvel sanık aleyhine müdafaa kararı aldırdığı bilgisi var. Sanığın savunmasının da yeniden alışık olduğumuz formda; maktülün sadakatsizliğine, sanığa küfür ve hakaret ettiğine, erkeklik gururunu zedeleyecek telaffuzlarda bulunduğuna ait olduğunu görüyoruz. Sanığın cinayeti işlemeden evvel ‘En tehlikeli zehir hangisidir’ ‘İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız’ halinde aramalar yaptığı da evrak bilgileri arasında…

* Katılma talebinde beyan ettiğimiz üzere masumiyet karinesi elbette ceza hukukunun en temel prensibidir. Yargı makamının yargılama sürecinde celp olunan kanıtlarla maddi gerçeğe ulaşacağına ve adil bir karar vereceğine inancımız tamdır. Lakin mahkemeden talebimiz öldürülen bayanın gurur ve haysiyetine yönelen savunmalara prestij etmemesi, haksız tahrik kararları başta olmak üzere lehe kararların uygulanmamasıdır ki; şiddet ve hatta cinayete meyilli faillerin cüreti artmasın.”

NE OLMUŞTU?

Olay; geçtiğimiz yıl Ağustos ayında bir çocuk annesi Mine Kocadağ’ın bulunması için ailesinin kayıp başvurusu yapmasıyla ortaya çıktı. İlerleyen günlerde bahis bir televizyon programında gündeme getirildi.

Programa konuk olan Mithat Kocadağ da yaklaşık bir ay boyunca tertipli katıldığı yayınlarda eşinin bulunmasını istedi. Daha sonra yaşanan gelişmeler kayıp olayının bir cinayet olabileceği kuşkusunu doğurdu. Bir müddet gerçekleri anlatmayan katil zanlısı Mithat Kocadağ, Ocak ayındaki son canlı yayın sırasında cinayeti itiraf etti.

Eşi ile tartıştığını, tartışma sırasında ittiğini ve düşerek başını çarptığını bu nedenle öldüğünü söyleyen kuşkulu, daha sonra boynunu sıktığını itiraf etti. Canlı yayında cesedi gömdüğü yeri Denizli Emniyet Müdürlüğü Cinayet Ofisi takımlarına tanım etti.