Ovacık-Çukuralan madeninde hukuksuz ÇED tansiyonu

İzmir’in Bergama Ovacık Köyü ile Dikili Çukuralan Köyü ortasında faaliyet gösteren Koza Altın Madeni yine kapasite artırımına gitmek istedi. Danıştay’ın onadığı kararla talep yargı tarafından reddedildi. Buna rağmen, kayyum tarafından yönetilen maden şirketi ısrarcı olurken, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da hukuka muhalif olarak ÇED süreci başlattı. Yüksek mahkeme kararı hiçe sayılarak yapılan ÇED toplantısında, çevreci vatandaşlar ve köylülerle maden çalışanları ortasında gergin tartışmalar yaşandı.

İzmir Bergama’nın Ovacık Köyü’nde yıllardır faaliyet gösterirken, Dikili’nin Çukuralan Köyü’ne hakikat genişleyerek orman, ziraî alan ve yer altı sularını ağır metal atıklarıyla kirlettiği saptanan Koza Altın Madeni, kapasitesini artırmak için yeni bir atılım daha yaptı.

Şirket, hukuka muhalif olarak kırma – eleme tesisi kapasitesini 500 ton/yıl düzeyine çıkarttı.

ŞİRKET VE BAKANLIK YÜKSEK MAHKEME KARARINI HİÇE SAYDI

Daha evvel Çukuralan Altın Madeni’nde yapılması planlanan 360.000 ton/yıl kapasiteli kırma eleme tesisi için İzmir Valiliği’nin vermiş olduğu “ÇED Gerekli Değildir” kararına çevreciler tarafından dava açılmıştı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de müdahil olduğu davada, mahkeme projeyi iptal etti ve iptal kararı Danıştay tarafından onanıp katılaştı. İptal kararının münasebeti, yeraltı sularının ve Madra Barajı’nın kirlenerek olumsuz tarafta etkileneceği tespitlerine dayandırıldı.

Ancak maden şirketi, mahkeme kararına karşın kırma eleme tesisi kapasitesini 500.000 ton/yıla çıkarttı, bakanlık ise tekrar ÇED süreci başlattı. Bu doğrultuda, Çukuralan’da ÇED toplantısı yapıldı.

“ÖLÜLER ALTIN TAKMAZ”

Çukuralan Köy Kahvehanesi’nde yapılan toplantıya bakanlık temsilcilerinin yanı sıra Ege Etraf Platformu, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Bergama Etraf Platformu, Dikili Kültür ve Etraf Platformu, Dikili Bayan Platformu, Çandarlı Halk Meclisi, yörede yaşayan vatandaşlarla maden çalışanları katıldı.

Madene karşı yürütülen ekoloji çabasının en başından beri öncüleri ortasında yer alan Dikili’nin eski belediye lideri Osman Özgüven ve Bergama’nın evvelki periyot belediye lideri Mehmet Gönenç de toplantıya katılarak çevrecilere takviye verdi.

Ekolojik sistemi muhafaza gayreti veren yurttaşlar, “Temiz Etraf İnsanlık Hakkıdır”, “Kanser Olmak İstemiyoruz”, “Ölüler Altın Takmaz”, “Havama, Toprağıma, Suyuma Dokunma” yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

“TARIM VE İÇME SUYUMUZ ZİYAN GÖRECEK”

Toplantıda, Koza Altın İşletmeleri temsilcilerinin yaptığı sunumun akabinde kelam alan Bergama Etraf Platformu Sözcüsü Erol Mani, “Maden açıldığı yıldan bu yana, bölgede bulunan çamfıstıklarında 10’da 9 kayıp var. Bu 500 bin tonluk kırma eleme tesisinden sonra bölgede tarımla uğraşmak daha da zorlaşacak. Köylünün geliri daha da küçülecek. İçme suyumuz, dünyada suyun bu kadar kıymetli olduğu vakit diliminde ziyan görecek. Şirket bir gün gidecek ve yöre halkını bahtına terk edecek. Bu sebeple projeye karşıyız” dedi.

“YAŞAM GİDİYOR, İNSANLIK GİDİYOR”

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu Üyesi Hüseyin Acar, “Buraya halkı ikna etmeye gelmişler. Lakin bizler biliyoruz ki, Kaz Dağları’ndan buraya, bu firmalar yeraltı kaynaklarını yağmalıyorlar. Zenginleşen onlar, yağmalanan bizim yeraltı kaynaklarımız oluyor” dedi.

Platform üyesi Hüseyin Öğe, “Mesele yalnızca çalışmak değil, hayat gidiyor. Biz gidiyoruz, insanlık gidiyor. Burada kimyasal atık kullanılmadığını mı sanıyorsunuz” diye konuştu.

Çandarlı Halk Meclisi Üyesi Eyyüp Sabri Gamsız, “Firma bir mühlet sonra gidiyor ancak bu bölgede yaşayan beşerler sefaleti yaşıyor. Siz gittikten sonra bunun acısını bizler, torunlarımız yaşıyor. Ben Çandarlı’da yaşıyorum. Buradaki yeraltı sularını içiyoruz” dedi.

BAKANLIK YETKİLİSİNE İHTAR: “TARAF TUTUYOR ÜZERE KONUŞUYORSUNUZ”

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu üyesi Atilla Yıldırım, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilisini eleştirerek, “Taraf tutuyor üzere konuşuyorsunuz. Bakanlık vazifelisi olarak firmayı savunur üzere konuştunuz. İleride bu işin sonuçları aşikâr olacak. Önlemli konuşmakta yarar var” tabirlerini kullandı. Bakanlık vazifelisi ise, “Ben mevzuatı anlatmak istemiştim. O denli bir izlenim yarattıysam özür dilerim” dedi.

MADEN ÇALIŞANLARI VE ÇEVRECİLER ORTASINDA TARTIŞMALAR YAŞANDI

Doğa ve hayat hakkı savunucusu yurttaşlardan Akif Yalın, “Burada olan sorumlulara sormak istiyorum: Bu doğal yapı kaç milyon yılda bu hale geldi? Siz onu 10 senede talan ediyorsunuz ve yaşanmaz hale getiriyorsunuz” diye reaksiyon gösterdi. Bu konuşmanın akabinde ise ortam gerildi. Maden çalışanı olduğu belirtilen bir kişi konuşmalara sert sözlerle müdahale etmek isteyince bakanlık ve firma yetkilileri tarafından uyarıldı.

MUHTAR: “BURANIN ÇEVRECİSİ DE BEKÇİSİ DE BİZLERİZ”

Nebiler Mahalle Muhtarı Safa Eşit, “Burada 500 bin ton materyal kırılacak denildi. Bu zati kırılıp geliyor buraya. Buraya kamyonla geliyor, kamyon lastik eskitiyor, mazot yakıyor. Bu köyün içinden 500 ton materyal geçmesi, buranın trafiğini engelliyor. Yollara ziyan veriyor. Burada birçok çalışan var, kapanırsa kim ekmek verecek bunlara? Buranın bekçisi de çevrecisi de bizleriz” dedi.

Tartışmalar eşliğinde süren toplantı, bakanlık yetkileri tarafından tutulan tutanakların akabinde sona erdi.