Rizeli vatandaşlardan İsmail Kahraman’a: Gazoz kapağıyla mı öldü o şehitlerimiz?

Rizeli vatandaşlar “Şehirlerin kurtuluş günlerinin kutlanmasına karşıyım, fetihler kutlanır” diyen eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a tepki gösterdi. Kahraman’ın Rizeli olmasından utanç duyduklarını belirten vatandaşlar, özür dilemesi gerektiğini belirttikleri Kahraman’ın isminin Rize Kültür Merkezi’nden çıkarılmasını istedi. Rizeli Sedat Toprak, “Kurtuluşu kabul etmemek, fetih kabul etmek ‘Türkler işgalcidir’ demekle eşdeğerdir. Yoksa silah atmadık, mermi atmadık öyle bir şey olur mu? Gazoz kapağıyla mı öldü o şehitlerimiz?” dedi.

Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Rize Dernekler ve Vakıflar Birliği Vakfı (RİDEVA) tarafından düzenlenen Rize’nin fethinin 651. yılı etkinliğinde “Şehirlerin kurtuluş yıl dönümleri kutlanıyor, kesinlikle karşıyım. 2 Mart’ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok Erzurum şu Mart’ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz” sözleriyle tepki çekmişti.

Bir tepki de Rizeli vatandaşlardan geldi. Osman Erdoğan, “61 yaşındayım ilk defa duydum böyle bir şey. Bir iki sene önce de dillendirmişlerdi. Yolsuzluklarını, haksızlıklarını, ırz düşmanlıklarını toplumun bugün hafızasına düşen birtakım yanlışları ötelemek, örtmek için yapılan bir perdelemedir bana göre abeste iştigaldir” dedi.

‘Açıklamalarının arkasında Atatürk düşmanlığı yatıyor’

Rize’nin tarih ve kültürüyle ilgili araştırmalar yapan Fatih Sultan Kar, şöyle konuştu:

İsmail Kahraman’ın açıklamalarını asıl nedeninin Atatürk düşmanlığı olduğunu belirterek, “Şimdi Kurtuluş Savaşı’na, kurtuluş günleri şehrin kurtuluşuyla ilgilidir ama bir bütün olarak bakmak lazım. Şehrin işgali döneminde burada ciddi savaşlar var, Fırtına Vadisi’nde, Askoroz Deresi’nde o şehitlerin cebinden çıkan paralarla yapılan yakın zamana kadar gelen bir çeşme vardır. Yani kurtuluş düşmanlığı, Cumhuriyet düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı olarak nitelendiriyorum. Çok vahim bir şey. Madem kurtuluş yok fetih de yok. Trabzon’un fethinden sonra Ziya Paşa’yı buraya gönderiyorlar, geliyorlar. Bunun arkasında Atatürk düşmanlığı yatıyor diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘Osmanlı bizi başsız bıraktı’

Emekli öğretmen Mahiye Morgül, “Bizi konuşturmak üzere her türlü laf eden insanlara benim diyecek sözüm yok. Rize’de Rusların çekilişi vardır. Hangi savaşta yenildik, Ruslara da padişah efendimiz bizi verdi Trabzon’dan Hopa’ya kadar? Nasıl oldu da Sarıkamış’ta kışlık saray yapıyordu çariçe? Savaşarak almamıştırlar orayı da ne ediyordular? Senelerce kaldılar buralarda. Biz buralarda ne yapmak zorunda kaldık? Dağlara çekilip eşkıyalık yapmak zorunda kaldık. Devlet, Osmanlı başsız bıraktı bizi” dedi.

‘Gazoz kapağıyla mı öldü o şehitlerimiz’

İsmail Kahraman isminin Rize Kültür Merkezi’nden kaldırılması gerektiğini ifade eden emekli çay fabrikası müdürü Sedat Toprak, şöyle dedi:

“Meclis başkanına yakışmıyor, Atatürk’ün koltuğuna oturuyordu. Zaten kurtuluşu kabul etmemek, fetih kabul etmek Türkler işgalcidir demekle eşdeğerdir. Yoksa silah atmadık, mermi atmadık öyle bir şey olur mu? Gazoz kapağıyla mı öldü o şehitlerimiz? Gerçekte Rizeli olarak çok üzüldük. Şevki Yılmaz’dan beri daha da üzmeye devam ediyorlar bizi. Özür dilemeli. Ben öğrenciyken İstanbul’da Rizeli dedin mi duruyorlardı bize, bu kadar iyi insan olur mu diye, şimdi sevmiyorlar bizi. Rizespor küme düştü mü Rizelilerin dışında herkes seviniyor. Burada İsmail Kahraman’ın da büyük katkısı var. Geliyor gelmekte olan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi’ndeki ismi söküldüğü zaman ancak rahatlarız.”

‘Aynı yörenin insanı olmak benim için hicap’

“Atatürk’ün koltuğuna oturarak böyle konuşan biri içindeki duyguların tezahürünü ortaya koydu” diyen CHP Pazar İlçe Başkanı Kazım Balta ise şunları söyledi:

“Kötü söz de söylemek istemiyorum biraz öfkeliyim aslında ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltukta, o yüce Meclis’in koltuğunda oturmuş birisi olarak böyle bir ifade kullanmasını çok ayıpladım ve gerçekten kınıyorum. Bu memleketin nerelerden geldiğini, nasıl bir kurtuluş mücadelesi verildiğini bilmiyor mu? Bence biliyorlar. Gereksiz yersiz buldum. Bilmelerine rağmen içlerindeki birtakım duyguların tezahürü diye düşünüyorum. O yüzden gerçekten şiddetle kınıyorum ve ayıplıyorum. Yazık diyorum keşke o koltuğa oturtmasalardı o şahsı. Bir Rizeli olarak da tabii ki çok daha fazla öfkem artıyor. Böyle bir insanla aynı yörenin insanı olmak bile benim için hicap.

‘Rizeli olduğundan utanç duyduk’

Kahraman’ın Rizeli olmasından utanç duyduklarını dile getiren CHP Rize İl Gençlik Kolları Başkanı Muharrem Diler, şu ifadeleri kullandı:

“Rizeli olarak öncelikle utanç duyduk İsmail Kahraman hakkında. Aslında İsmail Kahraman bir figür burada, geçmiş dönemlere de baktığımız zaman bayramlar öncesinde devamlı manipüle edici sözlerde bulunuyorlar aslında. Ama bu devir kapanıyor, artık millet bunlara itibar etmiyor, bu söylemlere itibar etmiyor. İsmail Kahraman TBMM’de Meclis Başkanlığı yapmış bir insan bir an önce geçmişte yaptığı görevin de farkında varmalı ve özür dilemeli. İsmail Kahraman’ın Rizeli olduğundan utanç duyduk. Umuyorum ki yaptığı hatadan, söylediği sözden geri dönecektir.”

‘Atatürk’ün koltuğunda bunları nasıl söyler’

Kahramanın yargılamasını isteyen yerel sanatçı Ufuk Beşir, şunları söyledi:

“Sayın Kahraman’a öncelikle 15 Temmuz mu kurtuluş diye sormak istiyorum. Nasıl onları bir kurtuluş olarak görmüyor, oradaki insanların boşuna öldüğünü söylüyor aynı şeyi 15 Temmuz için de söyleyecek mi çok merak ediyorum. Aynı zamanda Atatürk’ün kurduğu cumhuriyette, Atatürk’ün verdiği koltukta bunları bu denli rahatlıkla nasıl söylüyor? Yani kimin sayesinde söylüyor bence önce ecdadını bir kontrol etsin. Nereden geldiğini bir kontrol etsin. Hangi demokratik haklarla bunları söylediğini kontrol etsin. Kimin cumhuriyetinde kimin sayesinde bunları söylediğini iyi bir analiz etsin. Ben bunları kendi yaşına veriyorum. Yaşlandığı baya aklı tutmuyordur muhtemelen çok normal, belirli bir yaşa gelince insanlar bence bunuyor. Bence bunu sakin kafayla bir düşünsün. Söylemler çok ağır, sen Atatürk’ün kurduğu bir cumhuriyette bunları söylüyorsun, Atatürk’ün sana verdiği koltukta, yetkide bunları söylüyorsun olmaz yanlış. Derhal özür dilemeli, nasıl sanatçılarda yargı çok hızlı yürüyor ya Gülşen mesela hemen içeri alınıyor ya, bu söylemlerde kin ve nefret yok mu? Bu söylemlerden dolayı yargılanmasını talep ediyorum.”

‘TBMM’de Atatürk koltuğuna oturmasından utanç duyuyorum’

Atatürk’ü yok saymaya çalışanlardan utanç duyduğunu ifade eden İYİ Parti Rize Merkez İlçe Başkanı Gönül Er, “Bu tarz siyasal İslamcılar Atatürk’ten ve Cumhuriyetimizden bir kuyruk acısı içerisindeler. Dolayısıyla Kurtuluş Savaşı yoktur diyerekten Atatürk’ü yok saymaya çalışıyorlar. Bizim Atatürk’ümüz var. Her zaman da yaşayacak. Ben bir Rizeli olarak ismini anmak istemediğim bu kişinin millet meclisinde oturmuş olmasından dolayı da büyük utanç duyuyorum” dedi.

‘Kahraman’ın konuşması kendisini bağlar’

İsmail Kahraman’ın davetli olduğu ve konuşma yaptığı etkinliği düzenleyen RİDEVA (Rize Dernekler ve Vakıflar Birliği Vakfı) Başkanı Recep Albayrak şunları söyledi:

“Konuşma yapan kişiyi bağlar, yaptığı konuşma. Ben bu minvalde sadece şunu söylerim, biz kurtuluş programları da yapıyoruz, fetih programları da yapıyoruz RİDEVA olarak. Fetihten Kurtuluşa Şehitler ve Gazileri Anma Programı yapıyoruz. Rize’de de böylesine bir fetih programı yaptık. Hatta orada da ben ilan ettim dedim ki biz ‘Önümüzdeki sene bu programı 30 Ağustos Zafer Bayramı ile bütünleştirerek Fetih’ten Zafer’e Şehit ve Gazileri Anma Programı olarak yapacağız. Konuşma, konuşmayı yapan kişiyi bağlar. Biz kurtuluş programını da fetih programını da Zafer Bayramı’na da katılıyoruz ve kutluyoruz. Fetihin önemini biraz fazla vurguladı konuşmada. Kurtuluş’tan daha fazla öne çıkarılması gerektiğini vurgulamak istedi şeklinde algıladım ben. Ama biz RİDAVA olarak hem fethi hem kurtuluşu kutluyoruz. Hem Zafer Bayramı kutlamalarımıza hem fetih kutlamalarımıza devam edeceğiz.”

İsmail Kahraman Rize’deki konuşmasında ne demişti?

Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman şu ifadeleri kullanmıştı:

“Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. 2 Mart’ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok, Erzurum şu Mart’ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. ‘Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim’ diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, böyle şey olmaz. Fetihler kutlanır. Tarihi zengin ve engin bir milletiz biz. Biz köklü bir devletiz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul’un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart’ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık. Tarihi doğru dürüst niye bilmiyoruz? Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz. Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz.”