Seni anlayamadık mı Ata’m
10 Kasım 1938… Saat 09.05… Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada demokrasi ve bağımsızlığa inanmış insanların, hatta düşmanlarının bile yüreğinin yandığı andı.Çocukluğunu bile yaşayamamış, üzerine geçirdiği askeri elbiseleri yıllarca çıkarmadan cepheden cepheye koşarak geçirmiş, yıkılmış bir imparatorluğun arta kalanında bize Milli Misak ile sınırları çizilmiş bir ülke teslim etmek için savaşmış, yüz yılda bir dünyaya gelen; o da ülkemize nasip olan bir kahramandın sen… Tüm bunlara rağmen biz seni yeterince anlayamadık mı Ata’m? Hata mı yaptık?
Bu ülkeyi, dünyanın ayakta alkışladığı, örnek aldığı, askerine ölmeyi emreden ve askerinin de gözünü kırpmadan ölüme gidebileceğini dünyaya göstererek dişiyle tırnağıyla savaşarak kazanan sendin. Ama “zorunluluk yoksa savaş bir cinayettir” diyen de sendin! Biz ise iç işlerimizde ne zaman sıkışsak bir komşumuzla aramızı bozarak halkın dikkatini dağıtmayı marifet sayar olduk. Demek ki seni yeterince anlayamadık Ata’m…
Sen, savaştan çıkmış, toplu iğne yapacak hali kalmamış bir ülkede tarım ve sanayiye verdiğin önemle ülkeye örnek ve önder olacak o kadar çok işler yaptın ki sayfalara sığmaz! Otomobilinden uçağına, şeker fabrikalarından Sümerbank ürünlerine, tarımda makineleşmekten Ankara’nın bataklıklarını AOÇ haline getirmeye kadar; köylüyü milletin efendisi sayarak onu üretime yönlendirmek için neler neler yaptın! Biz ise ilk fırsatta Cumhuriyet dönemine ait ne varsa babalar gibi sata sata bitiremedik… Biz seni yanlış mı anladık Ata’m?
Ülkemizin cemaatler, tarikatlar, mensuplar ülkesi olamayacağını, gericiliğe asla izin verilmeyeceğini, laikliğin demokrasinin temeli olduğunu göstere göstere anlattın bize… O gerici yobaz ayaklanmalarını anında bastırıp ülkede dindarların yerini dincilerin almasına izin vermedin. Ama ilk fırsatta senin yanında yetişenler bile siyasete dini sokmaya başladılar, gittikçe artarak sürdürdüler ve artık din, siyasetin vazgeçilmezi haline geldi. Ne yasalar, ne devlet görevlileri dinci kurum ve kişilerin karşısına çıkamaz oldu. Hatta devleti bunlar ele geçirdiler! Biz senin Kubilay teğmeni şehit eden yobazları nasıl cezalandırdığını unutup cemaatlere teslim olduk! Demek ki bu konuda da seni anlayamadık Ata’m…
Bağımsızlığın senin karakterin olduğunu okuduk, ezberledik. Ama içeriğini kavrayabildik mi? Kurtuluş’tan sonra Kuruluş aşamasındaki mandacıları nasıl unuturuz Ata’m? Mandacılık şimdi şekil değiştirdi, parayı veren düdüğü çalıyor! Senin karşında başlarını yerden kaldıramayan liderler, şimdi askerinin başına çuval bile geçirtiyor da gıkımızı çıkaramıyoruz. Ah Ata’m; bu konuda da seni yeterince anlayamamışız…
Hâlbuki sen tüm yaşadıklarını, bu ülkenin nereden nereye nasıl geldiğini meclis kürsüsünde saatlerce okuyarak Nutuk adlı eserinle bize armağan etmiştin. Bu gün Nutuk’u okuyan kaç kişimiz var, merak ediyorum! Eğer yeterince kişi okuyup anlayabilseydi vatanını satıp kaçanların peşinden ağlayabilenler tekrar çıkabilir miydi? O günlere dönmeye heves edebilir miydi? Seni ne okumuş, ne de anlayabilmişiz Ata’m…
Sen ki, tüm canlılar gibi bir gün ölüp toprak olacağını bize söyleyen, bu nedenle insanları Tanrılaştırmamak gerektiğini en çarpıcı haliyle anlatan bir liderdin! İstesen padişah da olurdun, halife de… Bize demokrasi ve bağımsızlığın önemini anlattın. Senin elinin tersiyle ittiğin bu değerlere tapan, kendilerini ölmez kabul eden; en garibi de onların öyle olduğuna inanacak kadar saf insanların gittikçe arttığını iyi ki görmedin! Biz bu gün bunları yaşıyorsak seni yeterince anlayamadığımızdandır Ata’m…
Tüm dünyada senin heykellerin en güzel yerlere dikildi. Resimlerin müzelere kondu. Sokaklara, meydanlara adın verildi. Birçok dünya lideri seni kendine örnek aldı. Ya biz? Eline fırsat geçiren yobazların artıkları ilk iş olarak önce kurduğun devletin adını (T.C.) ortadan kaldırdılar! Sonra senin adını tabelalardan sildiler, resimlerini-heykellerini kaldırdılar, güya bakım yapıyoruz diye yok ettiler! Biz ne yaptık Ata’m? Şaşkın, ürkek, korkak, utangaç öylecene bakakaldık! Düşmanların yapmadığını bunlar nasıl yapıyor, anlayamadık. Tıpkı seni anlayamadığımız gibi Ata’m…
Ama artık geç de olsa uyandık. Nutuk elimizde ders kitabımız oldu. Bu ülkeyi hangi koşullarda kurduğunu bir kez daha anımsadık. İç ve dış düşmanların neredeyse hiç değişmeden evrimi tersine döndürmeye, ortaçağın karanlıklarına kürek çekmeye başladığını gördük. Bölüp parçalandık, birbirimize düşman edildik. Cumhuriyetin idari şeklini bile değiştirince kafamıza dank etti! Artık buradan dönüş olamayacağını anladık. Aynı senin yaptığın gibi her etnik kökenden, her inançtan, her cinsiyetten insanlar tekrar bir araya gelip kardeşcesine yaşamaya özendik. En kısa zamanda tüm kaybettiklerimizi geriye alacağımıza inandık. Düşmanda hile çok; mandacıları unutmadık. Ama Cumhuriyete, Demokrasiye, Bağımsızlığa, Hukuk Devleti olmaya inananlar bir araya geldik. Bu yoldan bizi kimse çeviremeyecek.
Biz seni anlayamamıştık Ata’m; şimdi ancak anlayabildik. Tünelin ucundaki ışık sensin; sana doğru geliyoruz. Aramızdan ayrılışını, bu 10 Kasımı da üzülerek, ancak yepyeni ümitlerle, seni biraz daha iyi anlamış olarak anacağız. Bu güne kadar yaptığımız hataları affedeceğini biliyoruz, bu son hatamız olsun.
Sen rahat uyu Ata’m; seni ancak anlayanlar olsa da bundan sonra hepimiz daha iyi anlayıp gösterdiğin hedeften, çizdiğin yoldan asla dönmeyeceğiz.
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,