ANKARA (AA) – Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanlığınca Ulus’taki Birinci Meclis Binası’nda düzenlenen Diplomat Akademi Kampı Kapanış Dersi Programı’nda yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in ilan edildiği, tarihi kararların alındığı Birinci Meclis’te akademi öğrencileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
TBMM’nin kurulduğu günden itibaren milletin iradesinden başka hiçbir iradeye boyun eğmediğine, milli bir kararlılığın merkezi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bundan sonra da TBMM’nin, milli iradenin karargahı, tecelligahı olmaya devam edeceğini vurguladı.
Gençlik ve Spor Bakanlığınca bu yıl 8’incisi düzenlenen kampta her yıl farklı konuların ele alındığını, gençlerin daha iyi yetiştirilmesi için gayret gösterildiğini aktaran Kurtulmuş, emeği geçenleri tebrik etti, gençlere de başarılar diledi.
“Türkiye’nin en büyük gücü yetişmiş genç kadrosu”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Türkiye’nin en büyük gücünün inanmış, kenetlenmiş ve milli hedefler istikametinde güçlü bir şekilde yürüyen yetişmiş genç kadrosu olduğuna inananlardanım.” ifadesini kullandı.
Türkiye’de eğitimli genç oranının giderek arttığına işaret eden Kurtulmuş, Türkiye’de gençlerin daha güçlü bir şekilde geleceğe hazırlanması için gereken tüm gayreti ortaya koyacaklarının altını çizdi.
Kampta, gençlerin kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, siyasal bilgiler gibi diplomasi alanlarında eğitim gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, “Aranızdan çok sayıda nitelikli dış politika uzmanının, çok iyi Dışişleri Bakanlığı mensuplarının yetişeceğini biliyorum. Aranızda çok kabiliyetli büyükelçilerin ve çok kabiliyetli dışişleri bakanlarının da yetişeceğinden adım kadar eminim. Hepinize bu yolda başarılar diliyorum.” diye konuştu.
“PKK ve PYD/YPG gibi unsurların kimlerden nasıl destek aldıklarını biliyoruz”
Kurtulmuş, dünyanın problemli, büyük çatışmaların içinden geçtiği zor bir süreçte olduğuna işaret ederek, dış politikanın temellerinden birinin “denge durumu” olduğunu anımsattı.
Özellikle Soğuk Savaş sonrasındaki dönemde gelişen olayların dünyada bir denge bırakmadığını, farklı bölgelerde farklı ülkelerin menfaatlerinin ortaya çıktığını, hiçbir ülkenin gerçekten bir diğerine karşı üstünlük sağlayamadığını, süper güçlenenlerin süper zafiyetlerinin oluştuğunu anlatan Kurtulmuş, terör örgütleri üzerinden yeni denklemlerin kurulmaya çalışıldığına da vurgu yaptı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Hatta daha açık söyleyebiliriz; bazı Batılı ülkeler terör örgütlerini kendi dış politikalarının bir kartı olarak görmüş, bunları bir araç haline getirmişlerdir. DEAŞ’ın kısa süre içerisinde kurularak Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizdeki halkları rahatsız eden, bütün bölgelerde istikrarsızlaşmayı sağlayan bir unsur haline getirildiğini çok yakından takip ettik.
Aynı şekilde yıllardır Türkiye’nin başına bela edilen, önce PKK ve ardından PYD/YPG gibi unsurların kimlerden nasıl destek aldıklarını, kimlerden nasıl silah temin ettiklerini, dünyanın hangi büyük ülkelerinin başkentlerinde anlı şanlı siyasi bürolar açılarak siyasi destek aldıklarını çok iyi biliyoruz. Dünyada kendi güçlerini kaybetmekte olduklarını görenler, terör örgütleri üzerinden güç denkleminde yeni güçler elde etmeye çalışıyorlar. Maalesef en büyük istikrarsızlığa muhatap olan bölgelerin başında da içinde bulunduğumuz Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanlar coğrafyası gelmektedir.”
2000’li yılların başından itibaren, son 24-25 yıldır yeni savaş türleriyle de karşılaşıldığına, “hibrit savaşlar” denilen yeni savaşların ortaya çıktığına değinen Kurtulmuş, “Maalesef bu yeni savaş türleri çıktı, mertlik tamamen ortadan kayboldu. Terör örgütleri üzerinden verilen vekalet savaşları, ticaret savaşları, ekonomik savaşlar, dünya güçleri arasında büyük mücadelenin araçları haline döndü.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, terör örgütlerinin sadece kendilerini destekleyen, yardım edenlerin amaçlarına değil, küresel istikrarsızlık amacına da hizmet ettiklerini vurgulayarak, “Bu çerçevede terörden çok çekmiş bir devlet olarak, Türkiye olarak bu hibrit savaşlar ve vekalet savaşları üzerinden gelinen noktayı çok yakinen takip ediyor ve bunu Türkiye’nin lehine döndürebilecek adımları atmaya gayret ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Terör örgütleri üzerinden verilen vekalet savaşı, devletler üzerinden verilmeye başladı”
Terör örgütleri üzerinden verilen vekalet savaşının, devletler üzerinden verilmeye başladığını belirten Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bunun en somut örneği olduğunu söyledi.
Bu savaşın Rusya’yla Batı arasında bir savaş haline çoktan dönüştüğünün altını çizen Kurtulmuş, “Bu anlamda başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerin bir kısmı Ukrayna’yı vekil bir devlet olarak kullanmaktadır. Aynı şekilde Orta Doğu bölgesinde İsrail, Orta Doğu’daki yayılma politikalarının bir stratejisinin parçası olarak Amerika’nın vekil devleti olarak kullanılmaktadır. Bütün bunların hepsini Türkiye çok yakinen biliyor, takip ediyor ve bu oyunları kendi menfaatlerimiz çerçevesinde bozacak adımları atmak için gayretler sarf ediyoruz.” dedi.
Dünyadaki bütün güç denklemlerinin merkezinde Türkiye’nin bulunduğuna ve bu nedenle çok hassas ve dikkatli olunması gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Son yıllarda izlediğimiz ilkeli, açık diplomasi anlayışıyla, dünyanın her ülkesiyle ve herkesle, her meseleyi konuşabilen ama her konuştuğu meseleyi de açık görüşlülükle izah edebilen bir dış politika anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Yani muhataplarımızla kapalı kapılar ardında yaptığımız görüşmelerde başka bir şey, kamuoyunun önüne başka bir şey söylemiyoruz. Bizim derdimiz, bölgede güveni, istikrarı ve refahı sağlamaktır. Bizim derdimiz, dünyada birbirleriyle dalaşan, bir şekilde birbirleriyle çelişen bu güçlerin dünyayı bir küresel cehenneme çevirmelerinin önüne geçmek, barışı ve istikrarı temin etmektir. Bunun için mücadele ediyoruz.”
“Sözümüzün güçlü olması gerekir”
Türkiye’nin dış politikasının üç temel özelliğini aktaran Kurtulmuş, bunlardan birisinin de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını, “sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye”nin yüzyılı haline getirmek olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, “Dünyanın en güçlü sözünü söyleyebilirsiniz. Öncelikle bizim doğru sözü söylememiz, haklı olan sözü söylememiz, insani olan sözü söylememiz gerekir. Yani sözümüzün güçlü olması gerekir. Ama sözün güçlü olması tek başına yetmez. Bu sözün arkasına mutlaka bir güç koymanız lazım ki o gücün tesiri daha fazla olsun. Bunu nasıl sağlayacağız? Bilginin, demokrasinin, teknolojinin, askeri imkanlarımızın gücüyle sağlayacağız.” şeklinde konuştu.
“Üzerimize düşen bağımsız güçlü Türkiye’nin eksenini tahkim etmektir”
“Türkiye’nin kendi eksenini tahkim etmesi”nin, dış politikadaki bir diğer temel özellik olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Yıllardır Türkiye’de maalesef ezik bir zihin dünyası hep şunu söyledi, ‘Efendim, yani biz şunların, bunların karşısında istediğimizi yapamayız, tüfeğimizin kurşununda bile adamlara muhtacız. Eğer onlar istemeseler bir ordumuzun modernizasyonunu bile yapamayız. Eğer onlar istemeseler daha geçmiş dönemlerde biz memurumuzun maaşını bile veremeyiz’ diyen ezik bir telakki var. Onun için ikide bir, ‘Türkiye sakın Batı’nın ekseninden, şu ülkenin ekseninden çıkmasın. Türkiye’nin ekseni kayıyor’ dediler. Türkiye’nin ekseni mekseni kaymıyor. Bizim üzerimize düşen, başkasının yörüngesine girmek değil, bağımsız güçlü Türkiye’nin eksenini tahkim etmektir ve onun için mücadele etmeye devam ediyoruz.”
“Yeni bir dünya sistemi mutlaka kurulmalıdır”
Kurtulmuş, Türkiye’nin dış politikadaki bir diğer temel özelliğinin, “adil, hakkaniyetli bir dünya sistemini kurulmasını sağlamak” olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin bunu tek başına yapamayacağını ama tek başına bu konuda öncü olabileceğini belirten Kurtulmuş, “Bugün İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş dünya sisteminin bütün kurumları çökmüştür.” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Birleşmiş Milletlerin yapısına işaret ederek şöyle devam etti:
“Üç ayı aşkın bir sürede neredeyse 30 bini aşkın insan, yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşan bir büyük kitle göz göre göre yok edildi. Katliam boyutlarının çok ötesinde bir soykırım uygulanıyor. Dünyanın bütün ülkeleri neredeyse bir araya gelmiş, birkaç ülke dışında herkes bu insanlık suçuna karşı çıkıyor, lanet okuyor, hareket edemiyorsunuz. Çünkü öyle bir dünya sistemi kurmuşlar ki o sistem haklının hakkını vermek üzere değil, güçlünün yanında durmak üzere kurulmuş bir sistemdir.
Amerika orada durduğu yani veto hakkına sahip olduğu sürece İsrail’in bu saldırganlığını nasıl durduracaksınız? Dolayısıyla bizim söylediğimiz şey, yeni bir dünya sisteminin kurulmasıdır. Birleşmiş Milletler çökmüştür. Dünya Bankası fonksiyonsuz hale, Dünya Ticaret Örgütü güçlülerin kurallarının daha fazla etkin olduğu bir uluslararası kurum haline gelmiştir. Hatta IMF’sinden diğer küresel ekonomik kurumlara kadar, ne yazık ki pandemide ispatlandı Dünya Sağlık Örgütüne kadar, bütün uluslararası kurumlar çökmüştür. Hiçbir fonksiyon icra edemiyor. Çünkü bu kurumlar sorunları çözsünler diye kurulmuş olmakla birlikte zaman içerisinde sorunları çözecek imkanları olmadığı için bir şekilde güçlülerin kontrolüne girmiş ve güçlerinin söylediğinin dışında bir fonksiyon icra edemez hale gelmiştir. Onun için ne diyoruz? Yeni bir dünya sistemi mutlaka kurulmalıdır.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile akademi öğrencileriyle sohbet etti, fotoğraf çektirdi.
Muhabir: Ali Kemal Akan
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,