Toplumsal medyada yeni tuzak: Yurt dışına taşınıyoruz

Dolandırıcılar kimi toplumsal medya uygulamalar üzerinden açtıkları uydurma hesaplarla ‘Yurtdışına taşınıyorum, evleniyorum, tayinim çıktı bu yüzden de eşyalarımı uygun fiyata elden çıkarıyorum” diyerek vatandaşları dolandırmaya başladı.

Sahte hesaplar üzerinden uygun fiyata ikinci el eşya satışı yaptıklarını söyleyen dolandırıcılar, alışveriş yapmak isteyen vatandaşları bir link üzerinden muteber alışveriş sitelerinin sahtelerine yönlendiriyor.

Alışveriş yaptığını düşünen vatandaşlar paraları gönderip, bilgilerini karşı tarafa ilettikten sonra ise eserler gelmeyince dolandırıldıklarının farkına varıyor.

“BENİ ACELEYE GETİRDİLER”

Sosyal medya dolandırıcılarının maksadı olan mağdurlardan Başak Beyaz, şöyle konuştu:

-Direkt olarak size bildiri atıyorlar. İletide sizden numaranızı istiyorlar. Akabinde size ulaşıyorlar. Beni de whatsapp üzerinden aradılar. Konuştuk, anlaştık. Bana link gönderdiler.

-Güvenli bir alışveriş sitesine yönlendiriyorlar sizi bu link üzerinden. Burada bütün süreçleri gerçekleştiriyorsunuz. Süreç bu türlü oluyor. Dolandırıcı beni, ‘Eşim İsviçre vatandaşı, ailesi ona burada zulmediyor, dövüyor. Biz de o yüzden yurtdışına gidiyoruz’ diyerek dolandırdı.

-‘Oraya taşınacağız, biletimiz hazır’ dedi. 10 bin TL’ye bana hem buzdolabı hem de telefon satacağını söyledi. Kargosu, faizi ve süreç fiyatlarıyla 10 bin 500 TL’yi bulur dedi.

-Ben bu ilanları Tiktok’ta gezerken görmüştüm. Fiyat almak için bir irtibata geçtim. Birkaç gün sonra bana dönüş yaptılar. Bu kadar ucuz olması dikkatimi çekti, evet şüphelendim lakin o an çabukla sağlıklı düşünemedim. Dolandırıcı beni tez ettirdi, ‘Bir an evvel elimden çıkarmam lazım eşyaları’ dedi.

-‘Bir an evvel gitmem lazım’ diyerek beni ivedi ettirdi, ben de sağlıklı karar veremedim. İçimde kuşku vardı. Tekrar yönlendirdikleri siteye girdim baktım lakin telefonu kızım için alacaktım.

-O üzülmesin diye de alışverişe devam ettim. Hem kızım hem dolandırıcı beni tez ettirince ne yapacağımı bilemedim.

-Araştırma fırsatım olmadı ve bir yanılgı yaptım. Sonrasında dolandırıldığımı anladım ve gerekli yerlere şikayetlerde bulundum. Artık de toplumsal medyada öbürleri dolandırılmasın diye bu şahısları ifşa ediyorum” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Siber Güvenlik Merkezi Müdürü ve Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Naci Ünal, şöyle konuştu:

-Bu dolandırıcılık formülünü toplumsal medyayı kullanarak yapıyorlar. ‘Yurtdışına tayinim çıktı, yeni nişanlandım, yeni evlendim yurtdışına yerleşiyorum. Bu yüzden de eşyalarımı elimden çıkarmak istiyorum.

-Uygun fiyatlarla satıyorum’ üzere çeşitli mazeretlerle 25-30 bin liralık eserleri 5 bin lira üzere fiyatlara satıyormuş üzere yaptıkları oluyor. Bunun yanında öteki bir prosedürleri de bu uçaklarda, havayollarında unutulan eşyaları satıyormuş üzere yapmak oluyor.

-Bu eşyaları biliyorsunuz tüm hava yolları aşikâr vakit aralıkları geçtikten sonra şayet sahibi çıkmazsa cüzi ölçüde ihalelerle şirketlere devrediyorlar. Bu şirketler de uygun fiyatla başka insanlara satıyorlar.

-Dolandırıcılar da güya bu türlü bir operasyon varmış üzere davranıp, bu biçimde bir dolandırıcılık yoluna gidiyorlar. Siber güvenlik manasında bu dolandırıcılıkları iki halde izah edebiliriz.

-Bunlardan bir tanesi toplumsal mühendislik olarak dolandırıcılık yapılması. Toplumsal mühendislik dediğimiz şey bizim bilgilerimizi kullanarak bizi manipüle etmeleri manasına geliyor. Hasebiyle burada kişi değerli değil. 1 milyon bireye tıpkı bildiri gidiyor.

-Burada iletideki, fotoğraflardaki şahıslar büsbütün sanal, gerçek şahıslar değiller. Sattıkları argüman edilen eserler de gerçek değil. Bu 1 milyon kişinin yüzde biri bu olaya dahil olmuş olsa, çok yüksek ölçüde bir meblağ ile karşılaşıyoruz zati. Toplumsal mühendislik kısmı bunu oluşturuyor. Link koyuyorlar, o linkten sizin banka hesabınıza ulaşıyorlar. Buradan da sizin 5 bin TL, 10 bin TL EFT, Havale yapmanızı istiyorlar.

-Bunu yaptıktan sonra alışılmış eser gelmiyor, siz de paranızı kaybettiğinizle kalıyorsunuz. Bu işin bir de fishing yani oltalama kısmı var.

-Çünkü burada 5 bin lira, 10 bin lira kaybediyorsunuz. Öteki metotta ise kredi kartı bilgilerinizi karşı tarafın eline veriyorsunuz.

-Hele bir de çok profesyonel bir biçimde sistem hazırlanmışsa ve siz de şifrelerinizi girmişseniz buraya, kredi kartınızı karşı tarafın buyruğuna amade hale getiriyorsunuz.

-Dolayısıyla onlar istedikleri ölçüde parayı bu kredi kartınızdan çekiyorlar ve çok büyük mağduriyetler yaşamanıza sebep oluyorlar.

“BEDAVA PEYNİR FARE KAPANINDA OLUR”

Sosyal medyadaki tuzaklara dikkat çeken Ünal, şöyle konuştu:

-Bunun tahliline gelecek olursak, toplumsal medya mecralarında çok dikkatli olmamız lazım. Şu kelamı hiçbir vakit unutmayacağız; ‘Bedava peynir fare kapanında olur’.

-Herhangi bir şey çok çok ucuz yahut ücretsizse fiyat sizsiniz. Lütfen bunu unutmayın. Bu tıp bildirileri engelleyin. Engellemekle kalmayın, karşı tarafı mağdur etmek için, bu hesapların kapatılması istikametinde şikayetlerde bulunun.

-Burada yaşanan dolandırıcılık olaylarında insanların hüzünlerinden, aç gözlülüklerinden, fırsatçılıklarından yahut yardım etme isteklerinden yararlanmaya çalışıyorlar. Bu hislerle insanları manipüle ediyorlar.

-Lütfen 10 bin TL’lik bir eserin 2-3 bin TL civarında ya da 30 bin liralık eserin 5-10 bin TL’ye satılmayacağını göz arkası etmeyelim. Beşerler maalesef bunlara dikkat etmiyorlar.

-Çünkü bir anda karşılaştıkları bu fırsatı kaçırmamak telaşına düşüyorlar. Bir acelecilik ile bu duruma düşüyorlar. Karşı tarafın da istediği bu zati.

-Bu formda dolandırılmış oluyorsunuz. Küçüklerden büyüklere herkesin siber güvenlik farkındalığıyla süreçlerini gerçekleştirmesi gerekiyor.