Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, belediyenin daire liderinin ‘özel hareket polislerince devlet televizyonu kameraları önünde gözaltına alındığını’ söyleyerek “Devlet kurumu eliyle bir öbür devlet kurumunun prestiji ayaklar altına alınıyor. Prestij suikastı yapılıyor” dedi.
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, kentte polisevini amaç alan ve bir polis memurunun şehit olmasına neden olan terör saldırısının akabinde, partisine ve belediyeye yönelen karalama kampanyalarına meclis toplantısında cevap verdi. Seçer, “Biz bu süreçte siyasi iradenin gücünü kullanarak devlet kurumlarını kullanmak isteyenlerin ve kullandıranların dimdik karşısında dururuz Devletin bürokratları kanunlar nizamlar neyi gerektiriyorsa, devlet terbiyesi neyi gerektiriyorsa o formda çalışmalıdır” dedi.
“SAVCILIĞA YAZI YAZDIK, CEVAP BEKLİYORUZ”
İçişleri Bakanlığı’nın CHP’li Mersin Büyükşehir ve ilçe belediyelerindeki terör operasyonunda 33 kişinin PKK/KCK üyeliği nedeniyle gözaltına alınmasına ait gelişmelerle ilgili savcılığa yazı yazarak o bireylerin listesini istediklerini kaydeden Seçer, savcılığın yazıya cevap vermediğini vurguladı.
Konuşmasına polisevine yönelik terör saldırısını kınayarak başlayan Vahap Seçer, 10 Ekim 2015’te Ankara katliamında ömrünü yitirenleri de andı. Seçer, “Yakın geçmişimizde yaşanan bu olay münasebetiyle bir defa daha terörü ve terörden medet umanları lanetliyorum. Ankara olayından sonra pek çok kanlı olay yaşadık. Ankara garı ve sonrasında meydana gelen olayların sorumluları ortaya çıkarılsaydı tahminen de 26 Eylül’de Mersin polisevine taarruz olmayacaktı. Bu kirli oyunların artık son bulmasını ve ülkemizin bir an evvel hak ettiği huzura, barışma kavuşmasını tüm kalbimle diliyorum” diye konuştu.
“ISRARLI BİÇİMDE BU ALGI OPERASYONLARI SÜRÜYOR”
Mersin’de meydana gelen terör hücumun akabinde Mersin Büyükşehir Belediyesi ile ilgili de çok değerli gelişmeler olduğuna değinen Seçer, “Belediyemizin terörle alakası olduğu, belediyemizde teröristlerin çalıştığı üzere iftiralar, karalama kampanyaları yıllardır sürüyor. Israrlı biçimde bu algı operasyonları sürdürülüyor. Siyasetçi aklıyla yönetirsek, seçimi, siyasi ikbalimizi düşünürsek farklı kararlar veririz. Lakin toplumun geleceğini düşünürsek devlet adamı aklıyla karar veririz” tabirleri kullandı.
“KARALAMA KAMPANYASI BAŞLATILDI”
Kendilerine yönelik karalama kampanyalarının seçimden evvel başladığını kaydeden Seçer, kelamlarına şöyle devam etti:
* “Vatandaş bana oy verdiyse bir hizmet beklentisiyle oy verdi. Yeterli bir mahallî idare isteyen vatandaş, gelecek olan belediye lideri ayrımcılık yapmaz saikiyle oy verenler oldu. Vermeyenler de ya başarısız olacağımızı düşündü ya öbür bir adayın uygun olacağını düşündü. Lakin maalesef kimileri bu kara propagandadan etkilenerek bize oy vermediler. Ancak biz seçildikten sonra herkesin belediye lideri olduk. Ayrımcılık bir insanlık hatasıdır dedik. Seçim bittikten sonra tekrar bir karalama kampanyası başlatıldı. Belediyeden buranın yerli insanları çıkarılıyor, PKK’lılar alınıyor, teröristler alınıyor üzere bir karalama kampanyası başladı. Milletvekilleri güya Mersin’in sorunu yokmuş üzere, 3,5 yıldır gündemi bunun üzerine oturtmaya başladılar.”
“KİMDİR BUNLAR?”
Bazı konuları Mersin’in huzurunu bozmamak ismine kamuoyuyla paylaşmadığını lakin ilgili makamlarla görüştüğünü anlatan Vahap Seçer şunları söyledi:
* “8 Mart 2022’de bir milletvekili soru önergesi veriyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerde terörle iltisaklı kişi var mı diye. Akabinde İçişleri Bakanlığı buraya mart ayında müfettiş gönderdi. 5 ay sonra ağustos başında önergeye karşılık veriyor. Milletvekili 29 Ağustos’ta bu önergenin yanıtını açıklıyor.
* Önergenin yanıtını dikkatle inceledim. MBB ve ilçe belediyeleri ortasında 33 kişi PKK/KCK, 5 kişi PDY, 2 kişi Hizbullah terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış, 14 kişi tutuklanmıştır. Buraya kadar tamam mı? Tamam. Pekala hangi belediyede? MBB ve ilçe belediyelerinde. Hangi belediyede? Hangi tarihte? Muğlaklık var. Bunu çarşaf çarşaf gazetelere verdiler.
* Sonra biz dedik ki bunu cumhuriyet savcılığına soralım dedik. 5 Eylül 2022’de savcılığa yazı yazdık. Dedik ki, kimdir bunlar. Biz bir yanılgı yapıyorsak yanılgıdan dönelim. Adam tutuklanmış diyorsunuz bizim haberimiz yok. Sanki kim bunlar? Cumhuriyet Başsavcılığından 5 Eylül’den bu yana bir liste gelmedi elimize. Ardından 15 Eylül’de 10 kişi gözaltına alındı. Devlet kurumu eliyle bir diğer devlet kurumunun prestiji ayaklar altına alınıyor. Prestij suikastı yapılıyor.”
“TERÖR SALDIRISI HERKESİN CANINI YAKTI”
26 Eylül’de gerçekleşen terör saldırısının herkesin canını yaktığını vurgulayan Vahap Seçer, şöyle konuştu:
* “Gece bir açıklama. Saat 3. Bütün politikler dizilmiş oraya. Bürokratlar. Bakan açıklama yapıyor. Bir anda her şey belirli, her şey Mersin’den çıkmış. Mersin’i biliyor, Mersin’den takviye alıyor. Ya biz Mersin’in terörle anılmasını silmek için alnımızın damarı çatlıyor. Mersinle ilgisi olmayan adamlar Mersin’e bir kadavraya deney operasyonu yapıyor. Buna nasıl müsaade edersiniz. Bunların birçoğu Mersin’e bilmiyor. Mersin’den aldığı oyla güç almış, geleceğin ikbalini düşünüyor. Bunlar Mersin’i Mersinliler kadar bilemez. Mersin’i Mersinliler kadar düşünemez.
* 28 Eylül sabahı bana yeniden bir haber. Daire liderimiz Bedrettin Gündeş ve 17 kişi gözaltına alındı. Öbür adam bulamamışlar Bedrettin Gündeş’i almışlar. ‘Çok da yanlışsız adam almamışlar’ dedim duyunca. Garip olan bu belgeyle yani terör hücumuyla ilgisi yok. Fakat ne hikmetse o geceye denk getiriliyor. Yeniden dronler, sabahın sekizi. Kapıyı açıyor daire liderimiz. ‘Yat yere, yat yere Bedrettin’ Mersin’e yakışmaz imajlar. Benim için eridi. Bu olamaz. Burası gururlu bir kurum. Burası Mersin Büyükşehir Belediyesi. Mersin Belediyesi herkesin belediyesi. Onun için saygınlığını müdafaaya çalışıyoruz. Bizim belediyemizde terör, terörist, kimse bizi yan yana getiremez. Biz bu bahse girersek elimde çok uzun bir liste var. Buradan isimleri sayarım. Kim nerede vazife yapıyor? Belediye meclisi üyesi mi, milletvekili mi?
* Daha evvel ağabeyi neredeymiş, ufağı neredeymiş, büyüğü neredeymiş, hangi örgütteymiş, şu an sizde siyaset yapanlar hangi partide siyaset yapıyormuş hepsini bilirim. Ankara siyaseti bunları konuşsun. Kederim, şikâyetim ve isyanım Mersin’in buna alet edilmesi. Bu kurguların Mersin yer olarak kullanılmasına itirazım. Biz bu süreçte siyasi iradenin gücünü kullanarak devlet kurumlarını kullanmak isteyenlerin ve kullandıranların dimdik karşısında dururuz. Devletin bürokratları kanunlar nizamlar neyi gerektiriyorsa, devlet terbiyesi neyi gerektiriyorsa o halde çalışmalıdır. Bu kentin hakkını, hukukunu, saygınlığını koruyacağız. Size sözümdür 3.5 yıldır kentimin birlik, dirlik içinde yaşaması için gecemi gündüzüme katıyorsam 1.5 yıl da bu türlü devam edecek. Hiçbir vatandaşımın telaşı olmasın.”
