İSTANBUL (AA) – YEŞİM YÜKSEL – Uzmanlar, kış aylarında mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle ağaç ve bitki türlerinin erken çiçek açmasının, tarımda verim ve kalite kaybına neden olduğunu, ayrıca biyoçeşitlilik üzerinde de risk oluşturduğunu kaydediyor.
İklim değişikliği nedeniyle hava sıcaklıklarının kış aylarında mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yeterli yağış düşmemesi ağaç ve bitki topluluklarının yaşam döngülerinde değişimlere yol açıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Aralık 2023, Türkiye'de son 53 yılın en sıcak aralık ayı olarak kayıtlara geçerken bu dönemde ortalama sıcaklık, normal değer kabul edilen 4,8 derecenin 3,5 derece üzerinde seyrederek 8,3 dereceye ulaştı.
Marmara Bölgesi'nde aralık ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 7 dereceyken, Aralık 2023'te bu rakam 10,3 dereceye, ortalama sıcaklığı 7,9 derece olan Ege Bölgesi'nde 11,2 dereceye, ortalama sıcaklığı 9,1 derece olan Akdeniz Bölgesi'nde ise 12 dereceye ulaştı.
Bölge genelinde hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği İç Anadolu Bölgesi'nde aralık ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 1,4 dereceyken geçen yılın aralık ayında bu rakam 5,5 derece, uzun yıllar ortalaması 4,8 derece olan Karadeniz Bölgesi'nde ise 8,4 derece ölçüldü.
Aralık ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı -1,6 derece olan Doğu Anadolu Bölgesi'nde 2023 Aralık ayı ortalama sıcaklığı 2,5 derece oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise Batman çevresi hariç mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı görüldü. Bölgenin aralık ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 6,4 dereceyken, son aralık ayında bu değer 9,3 dereceye yükseldi.
Türkiye'de önceki yıllara kıyasla daha sıcak geçen aralık ayında “yalancı bahar”a kanarak erken çiçek açan ağaçlar ve bitkiler, sıcaklıkların düşmesi ve bazı bölgelerde kar yağışı nedeniyle zorlu kış şartlarından zarar görüyor. Bu durum ağaçların meyve rekoltesinde düşüşe, biyoçeşitlilikte ise hasara yol açıyor.
– “Bitkiler sıcak havaya aldanarak çiçek açıyor”
Kış aylarında çiçek açan ağaç ve bitki türlerinin tarıma etkilerine dair AA muhabirinin sorularını yanıtlayan TEMA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erhan Akça, iklimin tarıma izin veren bir süreç olduğunu, bu nedenle iklim ve tarımın birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğini söyledi.
İklimlerde meydana gelen ufak değişikliklerin tarıma yansımasının katbekat fazla olduğunu belirten Akça, şunları kaydetti:
“Ağaçlarda genetik bir dizilim var, kendilerini mevsimlere göre ayarlamışlar. Bitki, sıcak havayı görüyor, içindeki hormonlar değişiyor ve sıcaklık değişimiyle çiçek açtığında kendisinin normal bir ortamda olduğunu sanıyor çünkü bütün canlıların amacı bir an önce üreyebilmek yani gelecek nesli garanti altına almak. Bitki, şartları uygun bulduğunda çiçek açıyor, genetik kodları öyle ama bir bakıyor ki şartlar aslında hiç uygun değil.”
Bitkilerin en narin zamanlarının tohumdan çıktığı ve çiçeklenmeye başladığı dönemler olduğunu, bu günlerde yaşanabilecek en küçük iklimsel değişimin verime hatta bitkinin sağlığına yansıyabileceğini ifade eden Akça, bitkilerin aşırı iklim olaylarından etkilendiğini aktardı.
Akça, şöyle devam etti:
“Mevsimsel değişimler dolayısıyla bitkilerde meydana gelen farklılıklar sadece miktarı değil kaliteyi de etkiliyor. Elma alıyoruz ve C vitamini yönünden zengin olması beklenen bir meyve, görüntü elma ama C vitamini istenen düzeyde değil. Çünkü bitki, fizyolojisini tamamlayamazsa beklenen besin değerlerini alamıyorsunuz, o zaman elma hem bizi beslemiyor hem de daha çabuk bozuluyor. Kış aylarındaki sıcaklık ciddi tarımsal kayıp yaratacak ve bunun geri dönüşü yok. Bir bitkinin su ihtiyacı vardır; örneğin 100 birim, bu 90 birime düştüğünde siz fark etmeseniz bile o bitkide verim kaybı olur çünkü potansiyelini ona göre ayarlamıştır.”
Bitkileri zorlu kış şartlarına hazırlamak için su buharı verilen spreyleme, soğuğun çökmesini engelleyen havalandırma ve ısıtma gibi sistemlerin kullanılması ve bölgenin doğal bitki türleri tercih edilerek iyi bir bitki besleme programının benimsenmesi gerektiği tavsiyesinde bulunan Akça, her yere bina inşa edilemeyeceği gibi bahçe de yapılamayacağı görüşünü paylaştı.
– “İklim değişiyor, bu da biyoçeşitliliği etkiliyor”
Doğa Koruma Merkezi (DKM) Genel Müdür Yardımcısı Yıldıray Lise, biyoçeşitliliğin genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği, ekosistem çeşitliliği ve ekolojik süreçler çeşitliliği olmak üzere 4 katmanı olduğunu ve tüketilen her gıdanın, kullanılan her ürünün biyoçeşitlilikle bağlantılı olduğunu bildirdi.
İklim değişikliğinin son 10 yıldır gündemi belirlediğini vurgulayan Lise, “İki temel kriz var: Biri iklim değişikliği, biri de biyoçeşitlilik kaybı, bunları iç içe düşünmemiz gerekiyor. İklim değişiyor, bu da biyoçeşitliliği etkiliyor. Temel olarak sıcaklık artışı, farklı ekosistemlerde farklı etkiler yapacaktır.” diye konuştu.
Sulak alanların yok edilmesiyle habitat kayıplarının arttığını ve son dönemde bitki fizyolojisinde değişikliklerin ortaya çıkmaya başladığını anlatan Lise, şunları söyledi:
“Bitki fizyolojisi sıcaklık, gün uzunluğu, yağış, besin varlığı ve karın erime zamanı gibi unsurlara bağlı. Erken çiçek açma, canlı türlerinde büyüme döneminin uzaması, bazı canlı türlerinin kış uykusuna yatmaması, göç döneminde besin sıkıntısı ve kuşlarda erken kuluçka gibi dönemler yaşanıyor. Türlerin birbirleriyle ekolojik uyumları söz konusu ama bunda uyumsuzluk görülmeye başlandı. Ekosistemlerin, ormanların, sulak alanların ve deniz çayırlarının yok olmasıyla karbon yutağı ve yaşam alanlarının azalması halinde oradaki bütün canlıların yaşamını etkileyecek bir yapı oluşması söz konusu.”
– Birleşik Krallık'ta bahar, şubatta başlayabilir
Japonya'nın Kyoto şehrinde 812 yılından beri sakura çiçeklerinin açtığı dönemlerin kayıt altına alındığına ve çiçeklenme zamanlarının yavaş yavaş nisan ayından mart ortasına doğru kaymaya başladığına değinen Lise, ülkede 1953'ten beri yapılan gözlemler doğrultusunda 2021-2023 yılları arasında mevsimlerde 10 günlük kayma yaşandığının belirlendiğini aktardı.
Birleşik Krallık'ta 1753'ten 2019'a kadar 406 bitki türünü içeren 400 bin kaydın incelenmesiyle ülkede bahar mevsiminin neredeyse 1 ay öne geldiğini, sürecin böyle ilerlemesi durumunda bahar mevsiminin şubat ayında başlayabileceğinin öngörüldüğünü belirten Lise, bu değişimin türler üzerinde çok büyük etkileri olabileceği uyarısında bulundu.
Ağaçların ve bitkilerin erken çiçek açmasının ardından yaşanacak kış şartlarının sadece tarımı değil aynı zamanda bu bitkilere uyum sağlamış böcek, kuş ve küçük memeli gibi canlı türlerini de olumsuz etkileyebileceğinin altını çizen Lise, “Göç eden türler geliyorlar, ortamda yiyecek bulamıyorlar ya da ayılar gibi meyve ile de beslenen türler bir süre sonra o meyve olmayınca köylere inmeye başlıyor. Türkiye'de baharın habercisi olan cemrelerin iklim değişikliğiyle ocak ayına doğru çekildiğini görebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.
- Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
- Kan dolaşımını hızlandırır,
- Kronik yorgunluğu azaltır,
- Bağışıklık sistemini güçlendirir,
- Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
- Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
- Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
- Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
- Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.
Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER
- SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
- 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
- SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
- SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
- Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
- Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
- DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
- 05523307100-05325466184
- www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
- www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
- www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,