GüncelGündem

Hikmet Barutçugil, ebru ile geçen 50 yıllık sanat hayatını AA’ya anlattı

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Kültür, sanat, bilim, spor, siyaset ve iş dünyasının duayen isimlerini “Türkiye’nin Çınarları” projesi kapsamında fotoğraflayan Anadolu Ajansı, ebruzen Hikmet Barutçugil ile bir araya geldi.

Barutçugil, sanat hayatının dönüm noktalarını, ebru sanatının geçmişini ve bugününü AA muhabirine anlattı.

Dünyaya gözlerini açtığı Malatya’da, çocukluğunun ilk 10 yılını geçiren Barutçugil, çocukluğundan itibaren el becerisi olduğunun söylendiğini belirterek, “Büyük bahçeli kerpiç bir evde otururduk. Çocukluğumda hayal ettiğim Malatya şimdi maalesef yok. Bahçemizde değişik lezzette kayısı ağaçları vardı.” diye konuştu.

“Ebruzenliğimin yanında mücellitliğim de var”

Sanatçı, bahçedeki küçük süs havuzuna attığı kayısı yapraklarına elindeki çubuklarla şekil vermeye çalışmanın en büyük çocukluk hobisi olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

“Sonradan fark ettik ki meğerse ebrunun zemin oradan başlamış. Suyun üstünde bir şeyler yüzdürüp bir şeyler şekillendirmeye orada başlamışım. 10 yaşındayken ailece İstanbul’a göç ettik. 10 yaşında ilkokulu bitirdim. Benden 2 yaş büyük abimle beraber başlamıştım okula. 10 yaşındayken ilkokul bitti ama tabi bu arada eğitim zayıf kaldı ki okuma alışkanlığım olmadı. O yıllarda yaz tatillerinde çocuklar işe girerdi, ailenin maddi ihtiyacından değil hayatı öğrensinler diye. Ben de bir mücellithanede çalışmaya başladım. O bilgileri hala devam ettiriyorum. Ebruzenliğimin yanında mücellitliğim de var. Tüm ailem hukukçuydu. Rahmetli babam da noterdi. Ben de çocukluğumdan beri babamın hep sağ koluydum. O, Bakırköy 2. Noteri olarak tayin edildi. Onun yanında çalışmaya başladım. Önce temizlik işiyle başladım. Daha sonra daktilo öğrendim. Veznedarı ve başkatibi oldum.”

Barutçugil, hukuk ya da iktisat okuması beklenirken, teyzesinin kızını güzel sanatlar sınavına götürdüğünde hayatının değiştiğini vurgulayarak, “Teyze kızım mimar olmak istiyor. Çocukluğundan beri ona hazırlanıyor Ankara’da yaşıyorlar. Sınav zamanı teyzem aradı, ‘Aman Ayşe’yi yalnız bırakma. İstanbul’u bilmez. Götür, kaydını yaptır.’ dedi. Güzel Sanatlar Akademisine gittik. Oraya ön kayıt yaptırıp sınava girilecek. Okula girince deniz kenarında olmasından etkilendim. Biraz dolaştım sağda solda, atölyelerde çocuklar çalışıyorlar, çamurlarla oynuyorlar, resimler, heykeller falan… Okul birden çok hoşuma gitti. Baktım puanım da tutuyor. Teyzemin kızını imtihana getireceğim, oturup arabada bekleyecektim. ‘Ben de kaydolmak istiyorum.’ dedim. ‘Hangi bölüm?’ diye sordu, birden dondum. ‘Ağabey neler var?’ dedim. ‘Tekstil olsun’ dedim. Hiçbir beklentim yoktu. 15-20 gün bir zaman geçti, sonuçları öğrenmeye gittik. Ayşe gitti bakmaya, ben arabada bekliyorum. 15-20 dakika sonra geldi, kapıyı sertçe çarptı oturdu. ‘Seneye bir daha girersin üzülme.’ dedim. ‘Sen beşincilikle kazanmışsın. Ben 32. yedek.’ dedi. ‘Ben neymişim be?’ dedim. O da girdi sonra, endüstri tasarım okudu. Çok güzel işler yaptı. Bu hayatımda bir dönüm noktası oldu.” dedi.

“Akademide öğrenci olmanın getirdiği bir sürü faydasını da gördüm”

Emin Barın’la öğrenciliğinin ilk yıllarında tanıştığını ifade eden Barutçugil, geleneksel sanatlara Emin Barın’ın yönlendirmesiyle ilgi duyduğunu söyledi.

Usta sanatçı, ebru sanatıyla Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki hat levhalarını incelerken tanıştığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O zaman gönlüme bir aşktır düştü. Emin Hocam’a ‘Ebru nedir?’ diye sordum. ‘Su üzerine yapılır evladım.’ dedi. O yıllarda da bir tek kişi bu işle ciddi olarak uğraşıyor. O da Mustafa Düzgünman, Üsküdarlı bir attar. Benim de tek bildiğim şey, su ve boya. Kaynak, kitap, hiçbir şey yok. Elime nasıl bir su, nasıl bir boya geçtiyse suyun üstünde yüzdürüp onları bir kağıda aktarmaya çalıştım. Tabii çıkanlar evvelkilerin hiçbirine benzemiyor. Çıkanlar da hoşuma gidiyor ama ne olduğunu ben de bilmiyorum. Akademide öğrenci olmanın getirdiği bir sürü faydasını da gördüm. Bu denemeler iki sene kadar devam etti. 1975 yılı Bilim ve Teknik Dergisi’nin mayıs sayısının kapak fotoğrafı benim yaptığım ebrulara çok benziyordu. O anda fark ettim ki bu tabiatta var olan bir şey. Mikro ve makro kozmos arasındaki sonsuzlukta bu görüntüler var. Toprak katmanlarından tutun mikroskoptaki kan hücresinin 4 bin kere büyütülmüş fotoğrafında bir battal ebruyu görüyorsunuz. Emin Hocam’dan çok büyük destek gördüm.”

İlk sergisini hocası Emin Barın’la açmayı planladığını ancak Barın’ın ömrünün vefa etmediğini aktaran sanatçı, beraber üreterek, birkaç imzalı eserler yapmayı kendisinin de bir gelenek olarak talebeleriyle sürdürdüğünü dile getirdi.

Hikmet Barutçugil, ebru sanatında kendi tekniğinin “Barut Ebrusu” olarak isimlendirildiğini ifade ederek, “Ebru bence resim, müzik ve mimari gibi bir ana sanat dalının adı. Geçmişte sadece kağıtta sıkışıp kalmış fakat doğru yöntem, doğru boyar madde kullandığınızda bence ebrulanmayacak yüzey yoktur. Şimdi ebru sanatında başka sanatlarla birleşerek büyük bir açılım oldu. 17 yedi sene süren bir çalışma sonunda ebrunun nasıl yapıldığını anlatan bir kitap çıktı. İnsanlar o kitaptan takip ederek ebru yapmaya başladı.” şeklinde konuştu.

“Büyük bir hazineyi kilitlemiş, üstüne oturmuşuz”

Ebrunun ilk adının “Türk kağıdı” olduğunu vurgulayan ve tüm dünyada geniş kitlelere ulaştığını söyleyen Barutçugil, 1992’de ABD’de düzenlenen Uluslararası Ebru Kongresi’nin açılışında “İslam Sanatlarının Estetik Prensipleri” başlıklı bir konuşma yaptığını kaydetti.

Usta sanatçı, dünyanın ebruyu Türk sanatı olarak bildiğini ve bunun kalıcı mekanı olarak İstanbul Ebru Evi’ni kurduğunu söyledi. Ebru Evi’nin gelecekte müzeye dönüşeceğini sözlerine ekleyen Barutçugil, “Biz kültür ve sanatta uluslararası olmak istiyorsak önce ulusal olmak zorundayız. Onların yaptıklarını taklit ederek yaranmaya çalıştık, maalesef başaralı olamadık. 1990’lı yıllarda gittiğim ülkelerde insanlara ‘Türk kültürü hakkında ne biliyorsunuz?’ diye sorduğumda, ‘Şiş kebap, rakı, göbek dansı, lokum’ diyorlardı. Biz büyük bir hazineyi kilitlemiş, üstüne oturmuşuz ve dilencilik yapmışız. Şimdi insanlarımız özünün farkına varmaya başladı. Son 500 yılda ebru sanatında 5 kişiden bahsederken bugün 15 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Batı sanatlarının göze, Doğu sanatlarının ise gönle hitap ettiğinin altını çizen Barutçugil, İslam sanatlarının özünde ilahi güzelliği arayış çabası olduğuna vurgu yaptı.

Usta sanatçı, mutasavvıf yazar Ahmet Yüksel Özemre’nin “Ebru Duası”nı da okuyarak, sözlerini tamamladı.

Muhabir: Fatih Türkyılmaz

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu