GüncelGündem

ABD’ye BM kürsüsünden PKK tepkisi

Paylaş:

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu’nda konuşuyor.

Erdoğan’ın sözlerinden satır başları şöyle:

“BM 77. Genel Kurulu’nun ülkelerimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Dönüm noktası temasını son derece isabetli buluyorum. Toplantımızı dünyamızın birden fazla tehditle eş zamanlı olarak baş etmeye çalıştığı kritik dönemde gerçekleştiriyoruz.

Koronavirüste aldığımız derslerin en başta geleni küresel sorunların çözümünde uluslararası dayanışmanın önemiydi. Türkiye olarak hiçbir ayrım gözetmeden 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa destek sağladık. Yerli ve milli aşımız TURKOVAC’ı tüm insanlığın hizmetine sunduk.

‘Hedefimiz 2053 yılında net sıfır emisyon”

Paris Anlaşması’nı geçtiğimiz yıl onayladık. 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefi ve yeşil kalkınma devrimimizi ilan ettik. BM Biyolojik Çeşitliliği’nin Korunması sözleşmesinde ev sahipliği yaparak öncü rol oynamayı sürdüreceğiz.

Salgında ağır darbe alan küresel ekonominin Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte yeni şok dalgasına maruz kaldığını görüyoruz. Enerji, gıda, hammadde fiyatlarının oluşturduğu enflasyon baskısı tüm ekonomileri ve sosyal refahı menfi yönde etkilemektedir.

‘Karanlık tabloyu aydınlatmanın yolu uluslararası işbirliğidir’

Gelişmeler enerji arz güvenliğini yeniden gündeme taşımıştır. Öteden beri enerji konusuna rekabet değil işbirliği alanı olarak baktık. Bölgesel ve küresel enerji güvenliğini destekleyen pek çok projeyi hayata geçirdik. Yaşanan süreç, gıda güvenliğini de riske atmıştır.

İnsanlığın karşı karşıya kaldığı karanlık tabloyu umudun ışığıyla aydınlatabilmenin yegane yolu uluslararası işbirliği, dayanışmayı hakkaniyetli ve adaletli yaklaşımla güçlendirmektir. Ortak gündemle harekete geçmemiz gereken bir döneme girdik.

‘Savaşın kazananı, adil barışın kaybedeni olmaz’

Türkiye olarak Rusya-Ukrayna savaşının meydana getirdiği sarsıntılarla mücadeleyle ortaya koyuyoruz. İlk günden bu yana savaşın kazananı adil barışın kaybedeni olmayacağı düşüncesiyle hareket ettik. Yaşanan krizin çözümünde diyalog ve diplomasinin anahtar rolüne vurgu yapıyoruz.

Tarafları önce Antalya Diplomasi Forumu sonra İstanbul’da bir araya getirdik. Sayın Genel Sekreterle birlikte yürüttüğümüz yoğun çabalar neticesinde Ukrayna tahılının dünyaya ulaşmasını temin ettik. Bu gelişmeyi sağlayan İstanbul mutabakatının ikinci ayı dolarken sevkiyatın her geçen gün ivme kazanmasını memnuniyetle izliyoruz.

Tahıl arzının sürdürülmesinin sağlanmasında kritik öneme sahip bu mutabakat BM’nin son yıllarda imza attığı en büyük başarılardan biridir. Uluslararası camiadan medet umanların BM’ye besledikleri güven bu başarıyla yeniden tazelenmiştir.”

İstanbul Mutabakatı hayati önem arşeden meselelerde müzakerelerin sonuç verdiğini ispatlamıştır. Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki kriz konusunda aynı anlayış sergilenebilir.

‘Diplomatik çözümü beraberce bulmamız gerek’

Buradan uluslararası kuruluşları ve tüm ülkeleri Türkiye’nin kalıcı barışın tesisine yönelik çabalarına samimi destek vermeye çağırıyorum. Her iki tarafa da krizden onurlu çıkış imkanı verecek makul, adil, uygulanabilir diplomatik çözümü beraberce bulmamız gerekiyor.

Tüm bu felaketler etkin çok taraflılığın BM’de de vücut bulması için daha fazla çaba gösterme sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatmıştır. BM’nin kapsayıcı vasfına yakışan, tüm insanlık adına ortak iradenin vücuda getirildiği bir teşkilat olarak yeniden yapılandırmamız şarttır.

Bilhassa Güvenlik Konseyi’nin etkin, demokratik, şeffaf ve hesap verebilir yapı ve işleyişe kavuşturulması insanlığın barış, adalet, refah arayışında önemli dönüm noktasını teşkil edecektir. Dünya 5’ten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür gerçeğin altını her platformda en kuvvetli şekilde çizmeye devam edeceğiz.

Bu mücadelede tüm üye ülkelerden destek beklediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.

‘Türkiye’nin vizyon daima barış odaklı olmuştur’

Türkiye’nin dış politikadaki vizyonu daima barış odaklı olmuştur. Tüm dünyada sulh-ü sükunu hakim kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Çatışmaların çözümü konusunda çaba harcıyoruz. Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Afrika’ya kadar farklı coğrafyalarda anlaşmazlıkların giderilmesinde yeri geldiğinde arabulucu, kolaylaştırıcı olarak yapıcı rol üstleniyoruz.

Sorunların değil çözümlerin parçası olmayı sağlayacak inisiyatifler alıyoruz. Suriye krizinde halkın meşru beklentileri doğrultusunda kalıcı çözümün önemini tekrar vurguluyoruz. Çözümsüzlüğün sürmesi bölgemizin güvenlik ve istikrarını, Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit etmektedir.

‘Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktediriz”

Ülkemize, güvenlik güçlerimize ve sivillere terör saldırıları gerçekleştiren, bölücü gündemiyle Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PKK ve türevlerine karşı Türkiye’nin kayıtsız kalması beklenemez.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Bu terör örgütünü isim değişiklikleri gibi ucuz kurnazlıklarla meşrulaştırmaya çalışanları, bir an önce teröristleri silahlandırmaktan ve desteklemekten vazgeçmeye, hatalarından dönmeye davet ediyoruz. Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktedir olduğumuzu, terör örgütlerine karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğimizi tekrar kuvvetle belirtiyoruz.”

Mülteciler konusu

Suriye’de halkın meşru beklentileri doğrultusunda kalıcı çözüm bulunması gerekiyor. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde dönmeleri için üzerimize düşeni samimiyetle yapıyoruz.

Suriye’nin çeşitli bölgelerinde 100 bin briket ev inşa ediyoruz. Bunların önemli bölümünü tamamlayıp teslim ettik. Ayrıca yaklaşık 1 milyon Suriyelinin topraklarına dönmesini sağlayacak 200 bin konut inşası için hazırlıklara başladık.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu