Eurofighter’ı bırak galibiyete bak


Maç Berlin’de değil, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda başlamıştı sanki… Anlaşıldı, Almanya’da yapılacak şampiyonada, iki ev
sahibi olacak. Onlar ve biz…
Kendi meskeninde ıslıklar ve top kayıplarıyla başlattık Almanya’yı… Sane’yi bir an unutunca, Havertz ile golü yedik. Çok erken yenik duruma düşmüştük. Moralimiz bozulmadı. Rakibin birinci bölgesinde presi çok yeterli yapmaya başlayınca, oyunun ritmini ele aldık. Kanatları uygun kullanınca, Almanlar zorlanmaya başladı.
Stoperlerin oyunu kurması ve düzgün pas verebilmesi büyük avantajdır. Abdülkerim, Ferdi’ye nefis top attı. Onun şutu harikaydı. Bu gol sinyallerini verirken, bir oyuncu kendini göstermeye başlamıştı. Kenan Yıldız… Savunulması güç ve defansı yoran imgesi üst seviyeydi. Bayern Münih U19 grubundan Juventus’a transfer olan ve bu dönem A kadroya alınan Kenan için teknik yöneticisi Allegri “Çok yeterli oyuncu” diyor. O denli bir gol attı ki, maç Avrupa Şampiyonası içinde olsa, turnuvanın en yeterli golleri ortasına çoktan girerdi. Kenan bu türlü giderse, Türkiye kıymetli bir oyuncu kazanır.
Başlangıçlar sorun oldu. İkinci yarının başında, golcüleri Füllkrug’u tutamadık.
Maç, hazırlık maçının ötesinde turnuva maçını andırıyordu.
Vincenzo Montella, dün akşam çıkardığı onbir ile oynamayanların son durumunu görmek istemişti. Onlar vazifeye hazır olduklarını gösterdiler. Dört Dünya Kupası ve üç Avrupa Şampiyonluğu geçmişi olan bir futbol kültürüne karşı yiğit futbolumuz kıymetliydi.
Yusuf’un penaltı golüyle maç bizim açımızdan tarihi görüntüye
bürünmüştü. Turgay Şeren’in Berlin Panteri olduğu 17 Haziran
1951 yılındaki maçın ikinci versiyonunu, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında yaşamamız, başka gurur oldu bizim için…

Ercan Taner