Gülşen’in avukatından açıklama: Keyfi değil, zorlayan sebepler
Gülşen’in avukatı Emek Emre 50 konserin iptaliyle ilgili “Gülşen ‘Tek dinlendiğim yer’ dediği sahnesini; ‘keyfi’ değil; ‘mücbir’ tüzel sebepler nedeniyle aslında tekrar düzenlemiştir” dedi.
İstanbul Ataşehir’de 30 Nisan 2022’de verdiği konserde imam hatip liselilere yönelik kelamları nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ettiği argümanıyla tutuklanan müzikçi Gülşen, itiraz üzerine ‘konutu terk etmeme’ kaidesiyle tahliyesine karar verilmişti.
12 Eylül’de ise Gülşen hakkında yeni bir karar daha verilmiş ve konut mahpusu kararı da kaldırılmıştı.
Yurt dışına çıkış yasağı ve en yakın karakola imza verme koşulu getirilen müzikçi 50 konserini iptal etmişti.
Gülşen’in avukatı Emek Emre iptal edilen konserlere ilgili açıklama yaptı. Erme şunları söyledi:
* Gülşen ve konser iptalleri hakkında, kamuoyuna yansımış yanlış ya da eksik haberlerin doğrusunu paylaşmak üzere yaptığımız açıklamamızdır.
* Tüzel sürecin başında, öngörülemez tarihler ve kararlar nedeniyle mutlaklaşmış yurt içi ve yurt dışı konserlerinin iptal edildiği ve gerekli tazminlerin yapıldığı doğrudur.
* Yurt içindeki konserlerin önündeki mahzuru kaldıran hukuksal kararla bir arada; yeni konserlerin tarihleri belirlenmeye başlamıştır. Yeni takvimle devam edilecektir; katılaşan tarihler müvekkilin takımınca duyurulacaktır. Yurt dışı yasağındaki hukuksal süreç tamamlandığında da benzeri durum yurt dışındaki konserler için gerçekleşecektir.
* İptallerde; tüzel belirsizlikler kadar sanatkarın takımına ve dinleyicisine olan profesyonel yaklaşımı ve itinası de kıymetli rol oynamıştır. “Tek dinlendiğim yer” dediği sahnesini; ‘keyfi’ değil; ‘mücbir’ türel sebepler nedeniyle aslında yine düzenlemiştir. Konser bir tek sanatkara bağlı olmayan çok taraflı bir grup işidir. Bu sanatkarın sahne üstü, gerisi; tertip grupları, yer sahipleri ve en değerlisi tahminen farklı lokasyonlardan gelecek dinleyicileri mağdur etmeme niyetinden öteki bir şey değildir.
* Gülşen pozisyonundaki bir sanatkarın yaşadığı süreçlerden sonra, kamuoyuna yanlış ve/veya eksik haberleri yayma uğraşı bilindik, olağan bir süreçtir. Buna paralel olarak avukatı olarak tüzel kimliğimin kapsadığı, davaya mevzu olan açıklamalar dışındaki demeçlerin de tarafıma ilişkin olmadığını ehemmiyetle belirtmek isterim. Müvekkilin de dediği üzere hepimizin daha âlâ bir lisan bulma ve kurma vaktidir. Sizlerden bu çeşitten içerikleri daha sağduyulu ve tecrübeli yaklaşımınızı rica ederiz.
