Halkın Şamarı-Çal zurnacı, vur davulcu ver havayı kur halayı; Halkalı Şeker!

HALKALI ŞEKER…
Malum bir rivayettir…
Ali’nin tacirlerinden biri Şam’a ticaret için gittiğinde pazaryerinde Şamlı bir adam musallat olur kendisine ve tacirin devesinin kendisine ait olduğunu belirterek tartışmaya başlarlar ve iş Muaviye’ye dayanır… Huzura çıkarlar her iki tarafı da dinleyen Muaviye ahaliye de şahitlik yaptırarak erkek devenin dişi olduğunu ve sahibinin de iddia sahibi Şamlı adam olduğunu söyler… Tacirin deve yıkıla yıkıla adama geçer ve adam çekip gider…
Muaviye tacire derki; “Bu devenin erkek olduğunu ve sana ait olduğunu ben de sen de iyi biliyoruz. Ama Ali’ye döndüğünde deki, Muaviye’nin göre göre bile bile erkek deveye dişi diyen bir tebası olduğunu söyle…” der…
Adam kapıdan çıkarken söylenmektedir; ulan hadi deve dişi diye yediler peki devenin marpucunu ne yapacaklar!
Devenin marpucunun akıbetini bilemiyoruz tabi ama hanuduyla götürenlerin pek kızdığı bir kıssadır bu…
Malum bir referandum geçirdik ve resmen YSK tam kanunsuzluk oluşmadığı gerekçesiyle ayan beyan erkek deveye dişi deve dedi ve sonuca itirazları da reddetti.
Şaşırdık mı?
Elbette hayır!
Neden mi?
Muhalefet diye hem de ana muhalefet diye ortalarda dolanan ve erkek devenin erkekliğini ispat bile edemeyecek kadar aciz ve biçare partilere bakınca resmen iş deveye kalıyor… Ki, deve bu işe soyunursa muhalefet iktidar dinlemez ve ispat eder aslını…
“İyi ama biz kazandık…”
“Ama yine çaldılar…”
“Mühürsüz oy…”
Azıcık suyundan koy falan filan…
Eyyy deve…
Çık ispat et…
Bunların hepsi aynı oyunun kuklaları…
Çal zurnacı, vur davulcu ver havayı kur halayı; Halkalı Şeker!
MYD/Halkın Şamarı..