Yaşam

İstanbul’un mutlaka görmeniz gereken tarihi en güzel 10 semti…

Paylaş:

“Dünya tek bir ülke olsa başkenti İstanbul olurdu” diyen Napoleon‘un ne denli haklı olduğu hepimizin malumu. Bu olağanüstü güzellikteki şehrin tarihi, eğlencesi, manzarası, aktiviteleri, insanları… İstanbul’a nereden bakarsanız bakın, ayrı bir güzellik yakalarsınız. Ancak şehrin bazı yerleri vardır ki, güzel olmaları için hiçbir şey yapmalarına gerek yoktur, sadece varlıklarıyla bile İstanbul’a renk katarlar. Gidelim, görelim, tadına bakalım diye, İstanbul’un görülmesi gereken semtlerini bir araya topladık.

Kalamış

Kadıköy’den Caddebostan’a giderken arada saklanmış değerli bir semttir Kalamış. Marinasının kattığı hava ve sunduğu imkânlar dışında, manzaraya karşı kahvaltı edilebilecek birçok mekâna da ev sahipliği yapıyor.

Kuzguncuk

Üsküdar’ı birazcık geçin, Kuzguncuk’a varacaksınız. Eski ahşap evlerini görünce zaten nereye geldiğinizi tahmin edersiniz. Eski mahalle kültürünün hakim olduğu, küçük lokantalarında en lezzetli yemeklerin yendiği şirin bir yer.

Beykoz

İstanbul’un en yeşil semtlerinden biridir Beykoz. Eski yerleşimin ve sakin bir hayatın hakim olduğu Beykoz’da, şehir yaşamına mola vermek ve güzel manzaranın keyfini çıkarmak için gelin.

Arnavutköy

Arnavutköy’de, Kuzguncuk gibi mütevazı bir yer. Zaten hemen karşı kıyısında yer alıyor. Geniş Boğaz manzarasına eşlik eden balık lokantalarında özel bir akşam yemeği yiyebilir veya daracık sokaklarına gizlenmiş olan yerel dükkânları keşfedebilirsiniz.

Rumeli Hisarı

Arnavutköy’den ilerleyin, Bebek’i geçtikten sonra sol yanınızda uzanan kale kalıntılarını göreceksiniz. İşte tarihin meşhur Rumeli Hisarı Kalesi’ne gelmiş bulunuyorsunuz. Bir sabah kahvaltısı için buranın mükemmel manzarasına kurulun deriz.

Kilyos

Biraz deniz, biraz orman. İkisine de son derece hakimdir Kilyos. Plajlarıyla, İstanbul’un hemen yakınında günübirlik tatil yapmanıza olanak sağlar. Mis gibi havası, Karadeniz’e açılan denizi ile şehirden kaçmak için birebir.

Kavaklar

Anadolu ve Rumeli Kavakları, tipik birer balıkçı köyü. Bu yüzden, İstanbul’un bir ucunda karşılıklı olarak sıralanmış bu iki semte yaptığınız her ziyareti bir balık yemeğiyle taçlandırın. Antik kalelerini ziyaret etmeden geçmemeli.

Garipçe

Rumeli Kavağı’na geldikten sonra illa ki uğranılması gereken bir yerdir Garipçe. İstanbul’da kalan nadir köylerden biri olan Garipçe, şimdilerde en çok turist çeken yerlerden biri. Ayrıca mitolojideki Kral Phineas’ın köyü olarak biliniyor.

Balat

Tarihi Yarımada’nın yakınında bulunan Balat, İstanbul’da kesinlikle görülmesi gereken semtlerin başında yer alıyor. Eski sokaklarında devam eden mahalle yaşamı, rengarenk insanları ile İstanbul’un karma bir portresini çiziyor.

Adalar

Büyükada, Heybeli, Kınalı, Burgazada ve Sedef Adası… İstanbul’un tam ortasında ama bir o kadar da uzağında bulunur Adalar. Ne bir araba, ne trafik sıkıntısı, ne de kirlenmiş bir hava… Tertemiz doğasında özgür saatler vadeder Adalar.

Paylaş:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu