Yaşam

Karın ve bel bölgesindeki yağlanma yaşayanlar dikkat! O hastalığın ilk belirtisi olabilir…

Paylaş:

Genellikle vücut kitle indeksi tayini ile tanı konulan obezitenin belirtilerinden bahseden Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Burak Kara, “Obezitede bel çevresi genişliğinin artması, karın ve bel bölgesindeki anormal yağ birikimine bağlı abdominal obezitenin artması, abdominal obezitenin artışının yol açtığı insülin direnci sonrası erken acıkma görülebilir. Çöplenme tarzında sık beslenme, yoğun kalorili gıda alımı sonra uyku hali erken dönem bulguları arasında sayılabilir” dedi.

Obezitenin yeni çağın problemi olarak karşımıza çıktığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Burak Kara, 20 Mayıs Avrupa Obezite günü nedeniyle obeziteye zemin hazırlayan beslenme tazlarına dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Obezitenin tanımını yapan Dr. Öğr. Üyesi Kara, “Yüksek enerji alımına bağlı sekonder aşırı yağ birikimi ile giden fazla kiloluluk durumunu obezite olarak nitelendiriyoruz. Obezite vücut kitle indeksi ile değerlendirilir, 30 kg/m2 ve üzeri obezite olarak adlandırılır” diye konuştu.

“Fast-food ve aşırı ekmek tüketimi obezite nedeni”

Dr. Öğr. Üyesi Kara, “Ayak üstü (fast-food) hızlı yenen aşırı kalorili öğünler, rafine karbonhidratlardan zengin ve bitkisel liflerden fakir ürünler, paketli ürün olarak tüketilen rafine şeker oranı yüksek gıdalar, aşırı yağlı ve yüksek kalorili gıdalar obeziteye yol açan en önemli besinlerden bazılarını oluşturur. Ayrıca ülkemizde aşırı ekmek tüketimi, öğün sayısı fazlalığı, alkol ve sigara tüketimi obeziteyi etkilemektedir. Ayrıca bazı davranış bozukları; tıka-basa yemek (bince eating), yiyip kusma tekrar yemek (bulimia nervosa), gece uykudan uyanıp yemekten oluşan gece yeme sendromu obeziteyi ciddi şekilde etkileyen faktörler arasında gösterilmektedir” dedi.

“Büyük porsiyonlar obeziteye zemin hazırlayabilir”

Obezitenin neden olduğuna dikkat çeken ve risk faktörlerini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Kara, şu bilgileri paylaştı:

“Obezitede enerji alımı artışına veya enerji harcanması azalmasına bağlı enerji homeostazı bozulur. Genetik, epigenetik, fizyolojik, davranışsal, sosyokültürel ve çevresel pek çok fizyopatolojik etmen obezite gelişimine zemin hazırlar. Yağ depolarının oluşmasındaki biyolojik yatkınlık, çevresel faktörler olarak adlandırdığımız davranışsal etmenler, kronik stres ortamı, yüksek enerjili ürün ile beslenme, büyük porsiyonlar, gıdaya ulaşım kolaylığı, fiziksel inaktivite, sedanter (hareketsiz) yaşam tarzı gibi faktörler obezite gelişimin hızlandırılan başlıca faktörler olarak sayılabilir. Ayrıca çevresel toksinler, gıda noksanlığı ve obezojenik (yüksek yağlı) diyete maruziyet obezite ile ilgili epigenetik değişikliklere yol açarak besin alımı ve yağ dokusu miktarını arttırarak süreci olumsuz etkiler.”

“İnsülin direnci nedeniyle erken acıkma görülebilir”

Obezitenin belirtilerinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Kara, “Obezite genellikle vücut kitle indeksi tayini ile tanı alırken, bel çevresi genişliğinin artması, karın ve bel bölgesindeki anormal yağ birikimine bağlı abdominal obezitenin artması, abdominal obezitenin artışının yol açtığı insülin direnci sonrası erken acıkma görülebilir. Çöplenme tarzında sık beslenme, yoğun kalorili gıda alımı sonra uyku hali erken dönem bulguları arasında sayılabilir” şeklinde konuştu.

“Vücut kitle indeksi ile tanı konulur”

Obezitenin tanısının vücut kitle indeksi ile konulduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Kara, “Mevcut kilomuzun kilogram cinsinden karşılığının, boyumuzun metre cinsinden karşılığına 2 kez bölünmesi sonucunda elde edilen değere vücut kitle indeksi denir. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 18-24.9 kg/m2 arası normal kabul edilirken, 25-29.9 kg/m2 hafif kilolu, 30 kg/m2 ve üzeri obezite olarak adlandırılır. 40 ve üzeri ise morbid obezite olarak isimlendirilir” açıklamasında bulundu.

“Egzersiz yaşam tarzı olarak benimsenmeli”

Erken yaşta obez olmamak için dikkat edilmesi gerekenleri dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kara, şunları söyledi:

“Obezite ile mücadele disiplin, bilgi ve diyet alışkanlıklarının düzenlemesi ile başarılabilir. Özellikle gün içerisinde tüketilen diyetteki protein/yağ/karbonhidrat dengesi korunmalı, rafine şeker ve paketli ürünlerden uzak durulmalı, karbonhidrat olarak kompleks karbonhidratlar diyete eklenmeli, meyve ve sebze diyete uygun oranda eklenmeli, liften zengin ürünler tercih edilmeli, egzersiz yaşam tarzı olarak benimsenmeli ve uygulanmalı, yüksek kalorili içecek tüketiminden uzak durulmalı, yetersiz su alımından kaçınılmalıdır.”

“Diyabeti tetikleyebilir”

Ülkemizde Turdep-2 çalışması verilerine göre obezitenin görülme yüzdesinin toplumda yüzde 35 olarak belirlendiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kara, “Cinsiyete göre dağılıma bakıldığında kadınların yüzde 44, erkeklerin yüzde 27’si obez popülasyondan oluşmaktadır. Obezite başta tip 2 diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, koroner arter hastalıkları, serebrovasküler hastalık, obstrüktif uyku apnesi, non-alkolik karaciğer yağlanması, safra yolu hastalıkları, gastroözofageal reflü, polikistik over hastalığı, infertilite, osteoartrit, depresyon ve çeşitli kanserler ile ilişkilendirilmiştir. Özellikle kolon, meme, özofagus, endometrium ve böbrek kanseri riskini arttırdığı çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmeli”

Çocuklarda ve özellikle adölesan yaşta obezitenin yeni çağın problemi olarak karşımıza çıktığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Kara, “Persentil eğrileri ile yüzde 95 üzerinde bulunan çocuklar yani kendi yaş grubundaki 100 çocuk arasındaki sıralaması yüzde 95 üzerinde olanlar obez olarak kabul edilir. Yaklaşım erişkin yaş grubuna benzer şekilde olmaktadır. Sebepleri etkileyen faktörler, beslenme alışkanlıkları dikkatle incelenmeli, obezite ile mücadeleye erken başlamak ve ciddiyetle devam etmek tedavi başarısını belirlemektedir. Diyet tedavisi ve aktivite artışı (spor ve egzersiz programı) başlangıç tedavisini oluşturmaktadır. İlaç tedavileri başarısız olgularda uygulanabileceği gibi, seçilmiş olgularda cerrahi tercih edilebilir” dedi.

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu