GüncelGündem

Dünya sinemasında yaşlıları “düşkün” ve “şirin” gösteren geleneksel kodlar kırılıyor

Paylaş:

İSTANBUL (AA) – Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf ve Video Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydan Özsoy, Türk ve dünya sinemasında yaşlı temsiline ilişkin, “Yaşlıların son derece pasif, ailesine muhtaç, çocuklarının yanında kalmak durumunda kalan ya da parasıyla bakımevlerinde tutulan kişiler olarak gösterilmediğini, bu kodların yavaş yavaş kırıldığını görüyoruz.” dedi.

Akademisyen Özsoy, AA muhabirine, Kovid-19 salgınıyla daha görünür hale gelen yaş ayrımcılığını, dünya ve Türk sinemasında yaşlı temsillerini ve bunun son yıllarda geçirdiği dönüşümü değerlendirdi.

Özsoy, yaşlılığın kişinin fizyolojik olarak yaşlanmasını ifade ettiğini belirterek, bu kavramın daha çok 65 yaş ve üstü için kullanıldığını söyledi.

Yaşlılık temsillerinin toplumsal gelişmelere, olgulara ve kırılmalara bağlı olarak değiştiğini kaydeden Özsoy, “Yaşlılığa bakış değişiyor. Yani önceden daha bilge, daha saygı duyulan, daha otorite kabul edilen yaşlılar, özellikle sanayileşme, modern hayat, kapitalist gelişmelerle değişti çünkü modern hayatın mantığı hıza, güce, paraya dayalı. Yaşlılar hem fiziksel hem de toplumsal rolleri nedeniyle modernitenin dışında bırakılıyor.” dedi.

Özsoy, dünya sinemasında yaşlıları “düşkün” gösteren geleneksel kodların hala devam ettiğini aktararak, özellikle 2000’li yıllardan sonra bu kodların yavaş yavaş kırılmaya başlandığını dile getirdi. Özsoy, “Sinemada yaş ayrımcılığına, stereotipleştirmelere, yaşlıların daha pasif görünümlerine tanıklık etmekle birlikte artık daha aktif, daha çalışkan, aşık olan, yeniden evlenen, iş kuran, bilgi ve tecrübelerini, yaşam deneyimlerini aktaran yaşlı karakterler de görüyoruz. Daha da önemlisi artık ana karakteri yaşlılar olan filmler yapılıyor.” şeklinde konuştu.

Kovid-19 salgınıyla dünyanın yaş ayrımcılığıyla yüzleştiğine işaret eden Özsoy, “Özellikle pandemiden sonra artan oranda yaşlı merkezli diziler yapılmaya başlandı. Karakterleri, konusu bakımından yaşlıların merkezde olduğu diziler arttı.” ifadesini kullandı.

Batı sinemasında yaşlı ve yaşlılık temsili

Özsoy, sinemanın toplumdan beslendiğine ve beslendiği toplumun kültürünü yansıttığına dikkati çekerek, Batı kültüründe hakim olan “yalnızlık” kavramının sinemada da yaşlıları “yalnız” temsil ettiğini dile getirdi.

Avusturyalı yönetmen Michael Haneke’nin 2012 yapımı Amour (Aşk) isimli filmine değinen Özsoy, “Filmde 2 emekli müzik öğretmeni var, Georges ve Anne. Karakterleri artık yaşlanmış ve son derece sağlık sorunlarının olduğu, özellikle kadın karakterin kendi fiziksel ihtiyaçlarını bile zor gördüğü bir dönemde izliyoruz. Filmde, karakterlerin çok fazla dışarı çıkamadığı yaşantılarına ve kızlarıyla çok azalan ilişkilerine tanık oluyoruz.” dedi.

Özsoy, toplumsal sınıfların, yaş alan kişilerin temsilinde oldukça belirleyici olduğunun altını çizerek, “Yoksul sınıflardaki yaşlılık temsilleriyle orta üst ve tabii ki çok daha üst sınıfa dair yaşlılıkta karşılaşılan sorunlar farklı.” ifadesini kullandı. Amour’da orta üst sınıf bir çifttin hikayesine yer verildiğini anlatan Özsoy, “Filmde çiftin birbirine nasıl bağlı olduklarını görüyoruz ama bu bağlılık o yaşlılığın gelip çatmasıyla yer yer artık birbirlerine karşı bir baskıya, tahammülsüzlüğe de evriliyor. Burada tabii gördüğümüz başka bir şey de yaşlılığın doğası, Haneke o yaşlılığın doğasını ve çelişkilerini de anlatmaya çalışmış.” şeklinde konuştu.

Özsoy, Amour’da yaşlıların toplum dışı haline dikkati çekildiğini belirterek, “Haneke, hep karşılaştığımız o yaş ayrımcılığından, yaşlıların zayıf gösterilmesinden, birtakım stereotipleştirmelerden, yaşlı ama şirin temsilinden uzak durmuş. Yönetmen, tüm gerçekliğiyle, tüm o kurmacanın içerisinde, aslında neredeyse belgesele yaklaşan bir tavırla her şeyi anlatmış.” diye konuştu.

Yaşlılara yönelik “düşkün ve şirin” algıları kırılıyor

2009 yapım animasyon Up (Yukarı Bak) filmine de değinen Özsoy, “Merkezdeki karakter, yaşlı eşini kaybetmiş bir erkek olduğu için önemli bir film. Up’ta, karakterin genç bir çocukla yaşadığı macera, bir gençlik düşünü görüyoruz. Fim, eşini kaybettikten sonra aslında hayata küsen ve bir şekilde huzurevini kabul etmeyen yaşlı karakterimizin, genç bir çocuğun kapısını çalmasıyla başlayan ilişkilerini anlatıyor.” dedi.

Özsoy, filmin yaşlılara yönelik geleneksel kalıpları kırması açısından önemli olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

“Filmde oldukça etkin bir yaşlı görüyoruz. Bizim yaşlı çalışmalarında hep karşılaştığımız şey ayrımcılık. Mesela yaşlıların fiziksel anlamda ve sosyal anlamda, hem iş gücünün dışında olmaları hem de fiziksel olarak hayatın içinde olmamaları açısından hep pasif göstermek; Up bunları kırıyor. Yaşlı karakterimiz, geleneksel olarak kendisini huzurevine götürmeye çalışan, onu artık tırnak içinde kullanıyorum, ‘bunak’ olarak gören topluma karşı, geleneksel kodlara karşı inatla yolculuğa çıkıyor, hayalini gerçekleştiriyor, hayal kurmaya devam ediyor.”

Alzheimer hastası bir baba ve kızının ilişkilerini konu alan 2020 yapımı Father (Baba) filmini değerlendiren Özsoy, filmin Amour filmi gibi tek mekanda geçtiğini ve pek çok açıdan bu filmde de geleneksel kodların kırıldığını ifade etti. Özsoy, “Alzheimer hastalığını reddediyor, yaşlılığı reddediyor, burada da yaşlılığa karşı bir reddiye var. Yani bizim alışık olduğumuz o cici, şirin ama yaşlı baba değil, tam tersi sert otoriter, direnen bir baba görüyoruz Baba filminde.” dedi.

Asya ve Türk sinemasında artık daha aktif yaşlılar merkeze alınıyor

Asya ve Türk sinemasında, Batı sinemasının aksine yaşlı karakterlerin daha kalabalık ortamlarda gösterildiğini anlatan Özsoy, “Asya sineması, yaşlı karakterleri hem çocukları hem de torunları bağlamında anlatmayı çok seviyor. Neo-liberal politikalar içinde yaşlıların kuşaklar arası ilişkiyi kuran birer köprü olduğunu da vurgulayarak anlatıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Özsoy, Türk sinemasında da artık yaşlı karakterlerin merkezde olduğu ve yaşlıların sorunlarını ele alan filmlerin arttığını kaydederek, bu konuda en dikkat çekici örneğin Mahsun Kırmızıgül’ün 2007’de yazıp yönettiği Beyaz Melek filmi olduğunu söyledi. Özsoy, “Filmde yaşlı bir karakter olan Ahmet’in, oğullarından kaçıp kanser tedavisini reddederek, kendini bir huzurevine atmasını ve onun merkezinde huzurevindeki diğer yaşlıların öyküsünü izliyoruz.” dedi.

Beyaz Melek’i, Türk sinemasındaki alışılmış kodlardan farklı olarak yaşlıların hayallerine yer vermesi ve bu yönüyle yenilikçi kodları da barındırması açısından önemli bulduğunu dile getiren Özsoy, şu ifadeleri kullandı:

“Çocuklarının onları tedavi ettirmek istemeleri, huzurevinde belli yaşam koşullarına zorunlu bırakmalarına rağmen bir grup yaşlı geziyor, dolaşıyor, şakalaşıyor ve içini döküyor. En önemlisi Ahmet karakteri burada, çünkü o kaçıyor. Bu kaçma eyleminin kendisi de bence çok önemli. Kendi tercihiyle tedaviyi reddediyor ve hayatının son günlerini istediği gibi yaşamak istiyor. Bu anlamda etkin bir yaşlı temsili görüyoruz.”

Özsoy, Çağan Irmak’ın yönettiği 2011 yapımı Dedemin İnsanları filminde de benzer şekilde aktif yaşlı temsili olduğunu aktararak, “Bu filmlerin hepsinde ortak kurgulardan biri aslında yaşlıların hayatımızda nasıl kaynaştırıcı, bütünleyici ve bizi bir arada tutan kişiler olduğu. Bunu da şuna benzetiyorum, tarihi köprülerde bir merkez taş vardır, bütün köprüyü ayakta tutar. Bu yüzden filmlerin birazcık daha yaşlıları merkezi konuma alması önemli.” görüşünü paylaştı.

Muhabir: Gülçin Kazan Döger

Paylaş:

Sağlık İçin Kızılötesi Karbon Isı Boyası
Canlıların, özellikle de insanların sağlıklı yaşayabilmek için kızılötesi ışınlara ihtiyaçları vardır. Ancak bir aylık bir sürede yoğun bir şekilde alınan güneş ışınlarının depolanması mümkün değildir. On iki ay boyunca alınacak terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ise sayısız fayda sağlar.

  • Hücre sisteminin yenilenme gücünü artırır,
  • Kan dolaşımını hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu azaltır,
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,
  • Astım, alerjik rinit gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan hastalar için en sağlıklı ısıtma sistemidir,
  • Kas ağrıları, sırt ağrıları ve eklem rahatsızlıklarını azaltır,
  • Bazı kanser türlerinin gelişimini engelleme özelliğine sahiptir,
  • Şeker hastalıklarının yan etkilerini azaltır,
  • Fizyoterapi tıp merkezlerinde doğrudan kullanılır.

Tıbbi araştırmalar, uzun dalga boyundaki ışınların terapi etkisi yaptığını, hiçbir zararlı yan etkisinin olmadığını ve insan vücudu için en uygun sıcaklığı sağladığını göstermiştir. Uzun dalga boyunda, terapi kalitesindeki kızılötesi ışınlar ile ısıtma sistemi olarak geliştirilmiş olan SRN  Kızılötesi Isı Boyası, güneşin altında ısınma hissini on iki ay sağlamaktadır. SRN Kızılötesi Isı Boyası, uygulandığı ortamı sadece ısıtmakla kalmaz; aynı zamanda bir fizyoterapi merkezine çevirerek, içinde yaşayanların sağlığına katkıda bulunur.
Uzun dalga kızılötesi, radyan ısıdır; yüzünüzde güneşin veya odun ateşinin sıcaklığını hissetmekle aynı histir. Hatta kendi vücudumuzun da yaydığı ısı türüdür. İnsanlığın bildiği en temel ısınma şeklidir. Önce objeleri ısıttığı, ısınan objelerin de ısı yayarak çevreyi sıcak tuttuğu için binlerce yıldır tercih edilmiştir.
Bugün, yüksek enerji verimliliğine sahip SRN Kızılötesi Isıtma Teknolojisi, estetik ve konforlu bir şekilde radyan ısıyı çevre dostu olarak kolayca tekrar kullanabilmemizi sağlamaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılda insanoğlunun konforlu olması sebebiyle tercih ettiği konvansiyonel ısıtma sistemlerinin (petek, klima vb.); yakın gelecekte yerini tekrardan kızılötesi ısıtma sistemlerine bırakması kaçınılmazdır.
SRN KIZILÖTESİ KARBON ISI BOYASI HAKKINDA BAZI BİLGİLER

  • SRN Kızılötesi Isı Boyası havayı kurutmaz ve havayı değil sizi ısıtır.
  • 24 V Elektrik ile çalışan Kızılötesi Isı Boyası sistemi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kombine çalışabilir. (Güneş ve Rüzgar enerjisi)
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası Üstüne duvar kağıdı,sıva ve boya gibi ürünler ile uygulanabilir özelliklere sahip bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası’nın boyandığı ortamda nem ve küf olmaz.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası mekanik tesisat ve bakım gerektirmeye bir üründür.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası anında ısınma ve homojen ısı dağılımı sağlar.
  • SRN Kızılötesi Isı Boyası sağlıklıdır, nefes hastaları (bronşit vb) için en uygun ısıtma teknolojisidir.
  • Su bazlı karbon kaplamalar ek veya ana ısıtma da mükemmel olarak kullanılabilir.
  • Pars alüminyum tozu,pars bakır tozu,Pars Çinko Tozu,Pars Grafit Tozu,Pars Kurşun Tozu,Pars demir tozu,pars kurşun oksit,pars kurşun oksit sülyen,pars kurşun oksit mürdesenk,pars fire assay flux,pars nitrik asit,pars hidroklorik asit,pars sülfürik asit,pars hidrazin hidrat,pars kaolin,pars sepiyolit,sunsep,sundiyo,sunmag,pars zeolit,pars 67 mangan dioksit,pars85 mangan dioksit,hadjin yılan kovucu,parsvet yara tozu,pars lime sülfür,nanotozlar,yemkat.com,sunshield kaolin,sunshield sıvı kaolin,pars silisyum karbür,silisyum karbür,dmr74 mangan dioksit,pars magnezyum sülfat,pars magnezyum sülfat anhidrat,pars magnezyum sülfat monohidrat,pars magnezyum oksit,pars bakır sülfat,pars demir sülfat monohidrat,pars kalay sökücü,pars nikel sökücü,süren vollastonit tozu,pars volfram  tozu,pars molibden tozu,pars antimon oksit,pars potasyum hidroksit,pars potasyum silikat,kimyadeposu.com,claypacks.com,demsil silikajel,demsil kil paketi,demsil nem alıcı,nemal nem alıcı,pars sodyum metabisülfit,pars sodyum bisülfat,pars magnezyum nitrat,pars sodyum persülfat,pars kalsiyum sülfat,pars kalsiyum sülfat dihitrat,pars hayvan altlığı,pars sodyum lignosülfonat,pars maden tozları,pars metal tozları,pars yem katkıları,pars nanotozlar,pars çinko oksit,sunshield sıvı kaolen,süren titanyum tozu,pars bakır oksit,demsil silikajel,süren otocam çizik giderici,pars seryum oksit,süren ferro vanadyum tozu,pars spekülarit,süren bit-pire kovucu,süren bakır tozu,süren teknoloji,bakır tozu,
  • DMRSÜREN KİMYA LTD.ŞTİ
  • 05523307100-05325466184
  • www.kimyadeposu.com,www.claypacks.com,www.nanotozlar.com,www.netyerim.net
  • www.potasyumsilikat.net,www.kursunoksit.com,www.parsman.com.tr,www.parsgrafit.com.tr
  • www.parox.com.tr,www.sepiyolit.net,

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu